Memlekete gideceğim diye sevinemiyorum. Hiçbir şey iyi gitmiyor.
Gerek sahil kasabaları gerekse İç Anadolu’da kan ve barut kokuları yayılıyor ortalığa.
Yine bazı belediyeler temizlik yapıyorlar. Sokakları arındırmak için kedi , köpek demeden toplayıp itlaf yapıyorlar. İtlaf kelimesi zehirlemek demektir.
Sokakları temizleyeceklerine önce yüreklerini ve kara vicdanlarını temizlesinler
Ölüm emri veren tüm bireylerin, görevlilerin aynı acıları yaşamasını Tanrı dan diliyorum. Onları Allah ın yüce adaletine havale ediyorum.
Bu ülkede, hep sokak hayvanı sorunu vardır. Aslında sokak hayvanlarının sorunu olduğunu kuş beyinleri asla anlayamaz.
Kadın iki otomobilini park ettiği şık villasının pergolasında oturmakta.
Önünde koca bir sini börek var. Gırtlağı zaten yağ tutmuş boynu ile birleşmiş.
Benim beslediğim küçük yavrulara ve bana hışımla bakıyor.
Sesi yankılanıyor avaz avaz Madem çok seviyorsun al götür bunları.
Yoksa barınağa yarın telefon edip aldırtacağım. diyor.
O kadar emin ki gelip alacaklarından.
Çünkü kadın bir dükalıkta yaşıyor. Ol dediğinde her şey olur bu dükalıkta.
Kadın, dayanamaz kedi, köpek sesine. Elinden gelse kuşları dahi susturacak.
Kurbağa sesi bile onun naif kulaklarını ince narin duygularını rahatsız ediyor.
Hele o kediler yok mu o kediler... Sesleri ve görüntüleri dayanılmaz kadın için.
Hazret ,önceki hayatında bir prensesti çünkü.
Bir şatoda doğup dadılarla büyütülmüştü. Hiç görmemişti börtü böcek bilmezdi.
Beyaz atlı prensi gelince görmüştü at denilen binek hayvanını.
Allahım bu insanların cehaletine ve merhametsizliklerine dayanmak için bana sabır ver. Ya da benim sınavıma son ver Allahım…
İnsanlığa ve insana dair tüm umutlarımı ve duygularımı yitirmiş bulunmaktayım.
Bütün gün hayvan savunurların yakarışlarından dertlerinden iflah olmayacak yaralar alıyorum. Keşke hepsinin yardımına koşabilsem. Olmuyor...
Bizlerin elinde duygularımız, merhametiz var. Onların elinde ise uçlarından kan damlayan zehirli okları ve yayları var. Ruhlarını satmışlar şeytana çok önceden.
Siz insanlar bu sıcakta bir gölgede serinlerken onlar alev alev betonların üzerinde yanarak yaşamaya çalışıyorlar adına barınak dediğiniz o cehennemde.
Siz insanlar bu sıcakta buzlu suları kana kana içerken onlar bir damla su bulamadan yavaşa yavaş tükenerek ölüyorlar.
Siz insanlar, bu Ramazan ayında her iftarda onlarca yemek yiyerek karnınızı doyururken onlar hep açlar. Aç ölecekler…
Tüm hayvanların ve onlara yaşattığınız acıların vebali üzerinize olsun.

SOKAK HAYVANLARI İÇİN KAPINIZIN ÖNÜNE BİR KAP MAMA, BİR KAP SU KOYUNUZ LÜTFEN.
İSTEYEREK, SEVEREK ALDIĞINIZ HAYVANLARI SIKILDIM DİYEREK SOKAKLARA TERK ETMEYİNİZ.