Yolda, sokakta, araçta, alışverişte çocuklarına "Anneciğim, babacığım, bebeğim, koçum " gibi sıfatlarla seslenen bir dolu insan var.

Bunları duyduğum zaman, çok irite oluyor ve kızıyorum. Ancak yapacağım bir şey yok. Müdahale etmem mümkün değil.

Benim sözüm, kendi kalemime geçer ancak.

Siz de çocuklarınıza başka bir hitap şekli ile sesleniyorsanız. Lütfen okuyunuz bu yazıyı .

Bir ebeveynin çocuğuna vermesi gereken ilk önemli şey güvendir.

Bir çocuğun ya da bir yetişkinin güven duygusuna sahip olması çok önemlidir.

Güven duygusu geliştirilen bir çocuk ya da insan kendini güven içinde hisseder .

Çevresine de güven telkin eder.

Çocuklarınızın size; " yavrum, bebeğim, kızım, oğlum " demesi ne kadar absürt ise , sizin benzer söylemleriniz de çocuğunuz için bir o kadar absürttür.

Çocuklarınıza taktığınız ve seslendiğiniz bu sıfatlar, takma isim gibidir.

Bu çok masum görünen sıfatların ileride taşınamayacak kişilik bozukluklarına yol açma olasılığı vardır.

Takma isimler, ileride yanlış gelişmeye ve hatta sosyal sorunlara yol açıp , belki takma kişilikleri de beraberinde getirecektir.

Böylece çocuğunuza taktığınız sıfat, gereksiz bir yük olup ilerde yeni bir kavram karmaşası dahi oluşturabilir.

Çocuğun toplum içinde kendini rahat ifade edebilmesini hak aramayı, hak vermeyi öğrenmesini istiyorsak; onları öz güvenli ve şahsiyetli bireyler olarak yetiştirmeliyiz.

Geçenlerde gördüğüm bir olayı sizinle paylaşmak isterim.

Bodrum pazar yerinde alışveriş yaparken 70 yaşlarında sarışın ve uzun saçlı bir kadın gördüm.

Kadın kendini hala bir Barbie bebek sanıyor olmalı ki, ortadan ayırdığı saçlarını iki yana örgü halinde bırakmıştı. " Bebeğim sana meyve almayı unuttuk " dediğinde dönüp baktım .

25 yaşlarında kalın siyah çerçeveli bir gözlüğün ve siyah sakalların çerçevelediği genç bir yüz ve genç bir evlat

"Ben meyve aldım anne " dedi.

Genç adam gerçekten de bir bebek gibi annesinin elini tutarak uzaklaştı.

Muhtemel ki anne de vaktinde Barbie bebek gibi anılmıştı. Aksi olsa kırışmış bir yüz kıpkırmızı ruj ve sarı örgülü saçları bu yaşta hala taşıyor olamazdı.

İşte o gün bu yazıyı yazmaya karar verdim.

Kişilik bozuklukları, insan hayatında onarılamayacak tahribatlara yol açabilir.

Özgüven, bireyin sağlığı ve yaşam kalitesidir.

KIŞIN KOYACAĞINIZ BİR KAP YEMEK ;

YAZIN KOYACAĞINIZ BİR KAP SU ;

SOKAK HAYVANLARI İÇİN YAŞAMDIR.

YAŞAMA DESTEK VERİN LÜTFEN