n
n
n
n
n
n
n
n
n Adı Fırat Özgül. Çok okumuş hem de yazmış genç bir gezgin,mühendis.Yürekli bir hayvan aktivisti.Bu hafta köşemde onun yazısını hiç dokunmadan sizlere iletiyorum... Fırat ın bu yazısı kalbi nasır tutmuşlara ithaf olsun.
n
n
n
n NASIRLAŞMIŞ BİR YARA
n
n
n
n Medeniyetin doğuşundan önce bizlerle birlikte yaşayan hayvan dostlarımızın geçmişine uzanırsak insanlardan çok daha önce hayata geldiklerini tespit edebiliriz.
n
n
n
n Bizlerden yüz yılar önce dünyaya gelmiş canlıların günümüz Türkiye deki içler acısı durumu biz hayvan severlerin ve doğa korumacıların yüreklerinde NASIRLAŞMIŞ BİR YARADIR.
n
n
n
n Sokak hayvanlarının sokaklarda itilip kakılması, hamile hayvanların anne rahmindeki bebelere saygı göstermeden tekmelenmesi, kulaklarının ve kuyruklarının acımasızca kesilmesi ve insanlığın en büyük caniliği olan hayvanlara TECAVÜZ.
n
n
n
n Oysa insani boyutta baktığımızda, bizlerden bir gün önce bile dünyaya gelen başka bir insana saygı konusunda biraz daha titiz davranıyoruz. Peki bizden yüz yıllar önce dünyaya gelmiş canlılara neden bu gönül gözümüzü kapatıp saygısızca davranıyoruz?
n
n
n
n Göçebelikten yerleşik hayata geçmeden önce sokak köpekleri, eşekler, atlar evcilleştirilmiş hayvanlara insan sorumlulukları yüklenmiştir. Yüzlerce koyun bir köpeğe emanet edilir, kilometrelerce uzaklıkta olan derelerden litrelerce su ve yükler eşeklere bindirilir, ulaşım konusunda ise atları sürekli piyon olarak kullanırlardı.
n
n
n
n Günümüzde bile at ve eşekleri kışın binekçilik ve taşımacılıkta kullanmakta yazın ise yemden tasarruf etmek için onları doğaya, kaderlerine terk ediyoruz.
n
n
n
n Sokakta bir hayvan gördüğümüzde belediye barınaklarına gönderiyoruz.
n
n
n
n Barınaklar nedir bilir misiniz ?
n
n
n
n Barınak: Beton ve demir yığınlarından oluşmuş, Güneş i küçücük bir delik içinde yeni doğmuş bir bebeye ulaşamamış, toprağın belleklerde bir hayal olarak kaldığı ZİNDANLARDIR.
n
n
n
n Peki soruyorum size ; hırsızlık yapıp, cinayet işleyip, tecavüz edip, çocuk katili olup sokaklarda serbest dolaşan insanlar dururken hiçbir suç ve günah işlemeyen hayvanlarımızın barınak adı altında ZİNDANLARA kapatılması ne kadar adildir ?
n
n
n
n Şu anki insanların bile yapmadıkları bu kutsal görevleri yıllar önce yapan bu hayvanlara neden bu kadar düşman kesildik ?
n
n
n
n Onları sokakta gördüğümüzde neden uzaklaştırmak için taş yağmuruna tutuyoruz ?
n
n
n
n Bize sırf süt ve et vermiyor diye mi yoksa bu duruma girdik ?
n
n
n
n Cinsel obje olarak hayvanlarımızın kullanıldığı bu dünyada çocuklarımızı, kızlarımızı, karılarımızı nasıl koruyacağız ?
n
n
n
n Eskiden evimize, mallarımıza bekçilik yaparak sahiplenen hayvanların haklarına biraz olsun saygı duymak çok mu zor ?
n
n
n
n Teknoloji geliştikten sonra makineli sistem vesilesiyle sözde modernleştik değil mi ? Modernleşme adı altında ölümlere terk ettik onları.
n
n
n
n Onların yaşam alanlarını gasp ettik, bebekken doğdukları topraklardan onları kovarak beton yığınlar diktik.
n
n Sokaklarımızı kirletiyorlar, çocuklarımız korkuyor diye onları istemedik.
n
n
n
n Evet sizden hayvan hakları konusunda aktif olarak çalışmanızı, hayvan severlik için mücadele etmenizi istemiyoruz.
n
n Sadece yaşam haklarına biraz olsun saygı duyun istiyoruz. Çünkü yaşam herkes için HAKTIR.!
n
n
n
n 5199 sayılı hayvan hakları kanunu gereği belediyelerin yasal zorunlulukları olan kısırlaştırma, aşılama ve alındıkları ortama geri bırakılmalı ve kısacık ömürlerini insanlarla iç içe geçirerek hayatlarına veda etmeliler.
n
n
n
n Biz insanlar geçmişin saygısına ONLAR İÇİN BİR KAP SU BİR KAP MAMA ile onlara bir dünya vermeliyiz.
n
n
n
n Yeni nesillerin ellerine vereceğiniz her tohum gelecekte toplayacağınız bir meyve demektir.
n
n
n
n Fırat Özgül
n
n HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu
n
n Genç HAYTAP Türkiye Genel Koordinatörü
n
n
n
n SOKAK HAYVANLARI İÇİN LÜTFEN BİR KAP SU KOYUNUZ KAPINIZIN ÖNÜNE.
n
n
n n
n
n