Eşyalar yüklenmiş evin içi karmakarışık bir telaştır derken, o kapıya geliyor yalvaran gözleri ile bana bakıyor. Boynu kan revan içinde kesilmiş. Kesik o kadar derin ki nerede ise gırtlağı görünüyor. Çaresizim Fethiye'den ayrılmak üzereyim. Onunla uğraşacak zamanım yok.
Ama onu öyle bırakırsam ömür boyu vicdan azabı çekerim. Onu kaptığım gibi veteriner hekime götürüyorum. Ameliyata alınıyor. Siz bu satırları okuduğunuzda o ya yaşayacak ya da gidecek.
Adı yok. O da diğerleri gibi bir sokak kedisi. Suriye sınırında bile jiletli tel yok. Teröristler, elini kolunu sallayarak girip çıkar.
Ancak Fethiye'de bahçe duvarlarının üzerine jiletli tel çekerler genellikle. Sözüm ona hırsıza önlemdir. Şimdiye dek hiçbir hırsızın bu tellerde kesildiğini görmedim.
Ancak yaşadığım dört yıl içinde onlarca kedi, kuş, kertenkelenin bu teller yüzünden kesildiğini ve öldüğünü gördük. Fethiye'de hayvanseverlerle verdiğimiz mücadele, bu telleri yok etmeye yetmedi. Özellikle Ovacık bölgesi jiletli tel cehennemidir. Okullarda çocuklara hayvan sevgisini aşılamak amacı ile yapmak istediğimiz etkinliklere geçit verilmedi.
Yazdığım dilekçe ve sözel girişimlere sessiz kalındı. Pandoranın kutusu ağzına kadar doldu.
Bazen susmak en iyi çözüm olmalı. Merhamet bakkaldan alınan bir meta değildir.
Yok ise zorla merhamet olmaz.
Samsun'dan çok eski ama eskimeyen dostlarımız sevgili Dr. Ragıp Esener ve eşi Leyla Esener'e buradan sonsuz teşekkürler. Kendileri Köyceğiz'de yaşıyorlar. Bana yardımcı olmak amacı ile bitkilerini taşıdıkları özel araçları ile köpeklerimi ve kedilerimi. Bodrum'a taşıdılar. Gayet sağlıklı ve konforlu biçimde hayvanlarım Bodrum'daki yeni yuvalarına yerleştiler.
Kendilerine sonsuz minnet ve teşekkürlerimi bir kez daha sunarım.
Mücadele edenler kazanır. Kazananlar ise hep mücadele edenlerdir.
Kapalı havzalarda mücadele etmek , zincirleri kırmak zor işti.
Sen hoşça kal Fethiye..
Dönmem asla geriye..

SOKAK HAYVANLARI İÇİN BİR KAP SU
BİR KAP YEMEK
BİR KALP SEVGİ...