Derin dondurucu satışlarının tavan yaptığı bayram bitti şükür.
Kurban Bayramı geldiğinde dolaplar tıka basa et ile dolar. Eli bıçak tutan ,ehil olan ,ehil olmayan , kasabı , manavı yollara düşer.
Kör bıçaklar hiç durmadan ve apansız çalışır.
Hayvanların canlarını bilinçsizce alırlar. Çoğunlukla etler derin dondurucuda saklanır.
Oysa bu gelenek sadece fakir fukara içindir. Çünkü eş ,dost akraba zaten bir şekilde et alabiliyordur muhtemelen.
Sonra bir mangal sefasıdır başlar. Günlerce et kokuları dumanla karışık etrafa yayılır.
Çevre , çayır , çimen büyük bir titizlikle kirletilir. Kan kokusu sokaklara yayılır.
Kimileri yüzünü kana bular. Kimileri akan kanı boş , boş izler.
Hayvanlar can havli ile kaçıp kurtulma derdinde iken kör bıçaklar insafsızca çalışır.
Şiddet ,vahşet , kıyım sarmalı beyinlere bir virüs gibi yerleşmiştir çünkü.
Memleketteki mezbahalarda da durum farklı değildir.
Akıl almaz kesimler ve işkenceler yapılır. Gebe hayvanlar kesilir.
Kimileri kesilirken doğum yapar. Genellikle hayvanlar asılarak kesilir.
Daha vahşileri ise önce hayvanın ayaklarını keser.
Oysa Diyanet, hayvanların acı çekmemeleri önce şoklanmasını önermiştir.
İslam dini hiçbir canlıya eziyet ve işkence etmeye müsaade etmez.
Ancak sadece bıçaklar kör değildir.
Beyinler , gözler , yürekler de körelmiştir.
Kesmek fıtratımıza çöreklenmiştir.
*** *** ***
Tarık Akan ( baby face) duruşu ile Türkiye'nin Alain Delon'u idi.
Ancak yakışıklığından ziyade yahşiliğini kullandı.
Yol , Sürü , Maden gibi toplumsal içerikli filmlere imza atarak halk olmayı seçti.
Taraf olduğu ideolojiyi savundu. Soytarı olmadı dik ve onurlu durdu.
12 Eylül 1980 darbe sürecinde yaptığı bir konuşma nedeni ile hapis cezası aldı.
Dedim ya sadece bıçaklar kör olmaz.
Bazen beyinler , gözler , düşünceler de kör olur.
Sanatçı dediğinin tarafı olur. Dünya görüşü ve vizyonu olur.
Ve hatta politik duruşu olur.
Gittiği yerde tüm aydınlar onu bekliyordur. Kim bilir Che Guevera bile ordadır.
SOKAK HAYVANLARI İÇİN BİR KAP SU
BİR KALP SEVGİ...BİRAZ MERHAMET...