İnsanoğlunun birimlediği adına yıl dedikleri bir zaman dilimini daha geride bıraktık.

Zamanın vakti , saati , yılı olmaz. Zaman geçmez . Zaman hep yerinde durur.

Geçenler var ise o da biz insanlarız. Zamanın içinden geçip bir gün bir yerlerde kaybolup gideriz.

Dünya ahengidir bunu adı.

Her yeni yıl biraz umut, biraz neşe,biraz da düştür hepimiz için.

Şöyle içime doğru bir yolculuk yaptım geriye kaybolan yıllara...

Ne kadar coşkulu ve umutlu yıllarmış meğer.

Bir heyecean, tatlı bir telaş, koşuşturma ve neşeyle gelirdi yıllar.

Bu yıl ise içimde sadece hüzün var.

Elbette bir yeni yıl yemeği yiyeceğim . Ancak kesinlikle bir kutlama yapmayacağım.

Kutlama yapıp havai fişekleri atanları, kadehleri birbirine vuranları da kınıyorum.

Vicdanı olan bunları yapamaz. Her gün gelip geçen genç evlatların şehitlerin tabutları adeta bir kortej oldu.

Buz gibi toprağın kara bağırlarına gömüyoruz onları.

Saçlarının dahi hala ıslak olması, içimi çok acıtıp gözlerime yaş dolduruyor.

Artık televizyon ekranlarına bakamaz oldum. Ölenleri görmek ve duymak tüm dengelerimi altüst ediyor.

Ve.. elbette duyarsızlık . Duyarsızlığın öbür adı ise ahlaksızlıktır.

İnsanlar artık birbirini sevmiyor. Kötülük kavramı gizli bir maske gibi insanların yüreklerine sinmiş.

Hak, hukuk, adalet, insaniyet hepsi derin bir uykuda.

Merhamet ise hiç yok. Göz kırpmadan insan öldüren caniler, arsızlar, hırsızlar ve de soysuzların dünyasında korkarak, ürkerek ve nefretle yaşamaya çalışıyoruz.

Toplumun çoğu yalancı, ihtiraslı, hain, hırsız, kıskanç ve kötü.

Çünkü bencillik, emeksiz zenginlik, ilkesiz siyaset, cehalet ve niteliksizlik.

Ahlaksız ticaret, insaniyetsiz bilim, özverisiz ibadet tepe noktalarımız oldu.

Günah, ayıp, merhamet kavramlarını ise çoktan unuttuk.

Bu duyguların aksini taşıyan insanları tenzih ederek yazdım.

İnsanlık bir ateş hattında alev alev yanarken şiddet, nefret kin ve öfke gözlerimizi ve duygularımızı dağlamış.

Çocuklar, kadınlar, öğrenciler, hayvanlar gaddarca katledilip her türlü istismar tavan yapmışken;

Tanrı'yı bazen çok hatalı buluyorum.

Muazzam yaratılış öyküsü içinde insanı yaratmış olması, belki de bir hata idi.

Memlekete dair içimdeki tüm umutları ben fişten çıkardım.

Elimde sadece tek bir mum kaldı.

Elbette hala dönüyorsa dünya... Kalan bir kaç iyinin adına belki de.

Dedim ya elimde sadece ama sadece tek bir mum kaldı.

Onu da yakmaya korkuyorum söner diye...

LÜTFEN SOKAK HAYVANLARI İÇİN KAPINIZIN ÖNÜNE BİR KAP YEMEK KOYUNUZ.

İKLİM KIŞ.. SOĞUK KAR FIRTINA. HİÇ Mİ İÇİNİZ ACIMAZ..