Yer Bodrum Yalıkavak.
Turgutreis Hayvan Barınağı için bir etkinlik yapacağız .
Etkinlikte kullanacağımız hayvan ve insani sloganları içeren görselleri otomobilimin
bagajına yüklemeye çalışıyorum.
Kısa bir an için arkamdaki araçtan izin istiyorum.
Sokak dar ve ben bu bekletmeyi yapmak zorundayım.
Arkamdaki araç Mercedes SL 400.
Baba parası ile caka yapan bir genç delikanlı olduğu her halinden belli.
Yanında kocaman şapkası ve aynalı gözlüklerin gizlediği güzel bir yüz.
Bir afet-i devran. Bana kızdığı her halinden belli.
Plaja gidecek geç kalıyor muhtemel ki.
Bu sıcakta benim gibi hayvanlar için gidip ter dökecek hali yok.
Dar sokaktan çıkıp caddeyi geçip Gümüşlük istikametine gideceğim.
Ancak yolun ortasında henüz yeni ezilmiş bir anne kedi var. Memeleri süt dolu bağırsakları dışarı fırlamış.
Aracımdan inip elime geçirdiğim bir poşetle hayvanı alıp yolun kenarına koyuyorum.
Arkamda yine aynı genç kornaya basıp bana sesleniyor.
"Teyze sen şaka mısın be ?" Diye bir de soru atfetiyor hazret.
İçimden bir ses ölü kediyi götürüp Mercedes'in ön kaportasına koymamı söylüyor.
Lakin yapamıyorum. Minik yavrular anne kediyi beklermiş emmek için .
Heyhat kimin umurunda. Delikanlı plaja geç kaldı.
"Evet ben şakayım. Senin gibi frensiz araç kullanan aceleci biri bu hayvanı ezmiş ve burada bırakmış" diyorum.
Yanındaki dilber onu kolundan tutup içeri çekmeye ve teskin etmeye çalışıyor.
İşte yeni bir güne böyle başlıyorsun.
İstediğin kadar sen iyi olmaya çalış. İstediğin kadar iyi bir iş yapmaya çalış.
Toplumun ana yapısı bu.
Her gün yeni bir hayal kırıklığı ile güne başlıyorum. Her gün yeni bir olay .
Her gün yeni bir kötülük.
Suriye'den gelen 1660 çocuğun Türkiye'de kaybolduğunu yazıyor gazete.
Bir o kadar da bizim çocuklardan vardır kesin.
Öldürülen , tecavüz edilen, organ mafyasına kurban edilen , fuhuş yaptırılan. Ölesiye köle gibi çalıştırılan çocuklar.
Hiç topu olmamış , hiç oyuncak bir bebeği olmamış küçük çocuklar.
Bunları bilmek ve duymak böylesine yaşamaya çalışmak adeta zulüm.
Ülkede durum zaten vahim.
Kardeş kardeşten nefret ediyor nerede ise.
Kim düşman , kim dost kime güvenir kime inanırsın .
Fikret Hakan ölmüş. Salonun yarısı boş diyorlar.
Dostları , sevdikleri , güvendikleri vardı mutlaka.
Belki de dostları da şaka diye düşünüp gelmemiştir törene.
Oysa güven duygusu ekmek ve su gibidir yaşam için.
Çocuk bana sesleniyor .
- Sen şaka mısın be teyze ?
Keşke her şey şaka olabilseydi bu ülkede...
Ben dahil...