Bana ne kadar katılırsınız bilmem. Ama otomobil ile insan arasında çok bağ ve benzerlik var.

Aynı zamanda çok da bileşen.

Hani artık " At , avrat, silah " deyiminde at yerine otomobil koyabilirsiniz mesela.

Otomobilin motoru var. İnsanın kalbi...

Otomobilin ham maddesi çelik , sac , plastik vs . İnsanın ham maddesi de artık gayet metalik.

Demem o ki otomobil ne kadar metalik ve çelik ise. Artık insan da bir o kadar madeni.

Hani taş desem ayıp olur diye düşündüm. Otomobil ile özdeşleştireyim de daha az ironik olsun. Dedim.

Öyle ya otomobilin boyası kalkınca altından macunu ve sacı görünür.

İnsan da aynı. Çoğu insanı biraz tanıdığınızda altından sadece çelik ve sac görünüyor.

İnsanın ham maddesi de aynı otomobil gibi metal olmuş.

Aksi olmasa bu kadar acıya , ölüme dayanabilir mi idi insanlar?

Babalar küçücük çocuklarını kesiyor. Anneler doğurdukları bebekleri çöpe atıyor.

Kadınlara, çocuklara tecavüz ediliyor. Gencecik askerler davul, zurna eşliğinde gittikleri askerden bir tahta tabut ile dönüyorlar evlerine.

Doktorlar, mühendisler, yargıçlar, işçiler öğretmenler … öldürülüyor.

Öldürülmeseler bu kez de intihar ediyorlar. Ya biz ne yapıyoruz?

Artık her evin bacasından duman yerine hüzün ve keder tütüyor.

Hiç sorumluluk ve azıcık üzüntü alıyor muyuz üzerimize?

Öyle olacağını bilmişler ki "Otomobil uçar gider" diye şarkısını bile yapmışlar.

Şarkının sözleri gibi otomobil uçup gidiyor. İnsanlar da hala talihin peşinden koşup gidiyorlar.

Hiç kimse düşünmüyor "Acaba ben ne yapabilirim?" Diye...

Herkesin tek bir cümlesi var dağarcığında.

" -Aman ben karışmayayım, susayım bana zeval gelmesin"

Konuşmayan duygularını açıklamayan her insan otomobil kadar demir, çelik ve metal yığınıdır. Bütün toplum metal yorgunu olmuş da haberimiz yok gari.

Düşünmeyen ve sorgulamayan toplumlara en hafif deyimle metal toplum derim ben ancak.

Aristoles'e göre insanı hayvandan farklı kılan düşüncesidir.

Düşünmeyen, yargılamayan, üretmeyen akıl ve beyin süzgecini kullanmayan analitik düşünce sistemini harekete geçirmeyen toplumlar hastalıklıdır.

" Nasıl olsa benim yerime biri var. Ben değil o ." Dedikçe teslimiyetçi toplum oluyoruz.

"O " dediğiniz aslında tam da siz olmalıydınız. Biz olmalıydık.

Teslimiyetçi insan modellerinin ağzında daima bir gem vardır görülmeyen.

Bizim yerimize başkalarının düşünmesine ve yönetmesine müsaade ettiğimiz sürece hasta ve metalik bir toplum olarak kalacağız.

Her söyleneni yapan , başka beyinlere güdümlü , fikir yoksunu maniple insanlar olduk.

Ben , sen , o... Herkes öne çıkıp... " - Ben buradayım düşünüyorum. - O halde varım " diyeceğine.

Aksini yapıp bu safahata devam ettikçe bu toplum daha çok otomobil eskitir.

Haydi buyurun otomobillerinize.

Basın gaza... Nasıl olsa Allah'tan bir tek ayağınızda fren mekanizması yok.

Otomobil uçar gider.

Fikirleriniz sizden önce kaçar gider...

( ARABA SEVDASI ) ADLI ESERİN YAZARI ;

  1. MAHMUT EKREM RUHUNA

BİR FATİHA YOLLAMAK GELDİ İÇİMDEN