Bu hafta Samsun Büyükşehir Belediyesi , Prof.Dr. Sayın Tamer Dodurga ve ekibini ağırladı.

Tekirdağ Belediyesi olarak hayata geçirmek istedikleri mağdur hayvan bakım evi için

Samsun hayvan rehabilitasyon merkezimize yaptığı inceleme ve tetkik gezisi, hepimizi onurlandırdı. Hayvan korumacılar olarak.

Samsun'da olamayışım hocamızı bizatihi karşılayamamış olsam da teknoloji sayesinde kendimi orada imiş gibi hissedip heyecanlandım.

2012 yılında Samsun Belediyesi'nin yaptığı hayvan hakları konferansını da yine konuşmacı konuk olarak onurlandırmıştı.

Kendisi konusunda duayen olup iç hastalıkları ve psikoloji uzmanıdır.

Her zaman bilgisine başvurduğumuz , kitaplarını başucu edindiğimiz değerli yazarımız ve hocamızdır.

Samsun bakım evi bazı eksikleri ile de olsa Türkiye'de bir ilki gerçekleştirmiştir.

Bakanlığın örnek aldığı bir bakım evidir.

Mükemmeli bulmak her zaman zordur. Amaç mükemmeli yakalayabilmek için özverili çalışmak ve efor sarf etmektir.

2012 yılında açılan Samsun mağdur hayvan bakım evimiz, gönüllülerin ihmaline rağmen yine de her gün yeni ivmeler kaydedip daha iyiye ve güzele yol almaktadır.

Bir bakım evinin olmazsa olmazı hayvanseverler, gönüllülerdir.

Samsun Belediyesi , şehir merkezinden bakım evine her gün gönüllü servisi koymuş olmasına rağmen hala yeterli gönüllü sayısına ulaşılamamıştır.

Bir hayvanın başını okşamaya vakit ayıramayan sözüm ona hayvanseverler her fırsatta ve acımasızca bakım evini eleştirmektedir.

Bu genel bir kuraldır. Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz.

Münekkitlerin tüm eleştirilerine karşın biz STK'lar olarak belediyelerin yanında ve arkasında daima itici güç olarak hizmetteyiz.

Yakında kısırlaştırılan hayvanların sıcak ve daha hijyenik bir ortamda rehabilite edilebilmeleri için yapılacak projenin startını da sayın başkanımız vermiştir.

İnsani ve vicdani duyguların köreldiği , insanlığın mutasyona uğradığı şu evrelerde, tüm belediyelerin sokak hayvanlarına sahip çıkacak çalışmaları ivedi olarak başlatması gerekir.

Sokak hayvanlarını yaşatmak ve mütecavizlerin elinden korumak insani bir duruş ve görevdir.

Tüm hayvanlar, kendi aralarında sosyolojik toplumlardır. Ve inanın hepimiz kadar yaşam ve nefes alma hakları vardır. Bu hak Tanrı tarafından hepimize eşit oranda bağışlanmıştır.

Biz insanoğlunun kendisini hayvanlardan ve bitkilerden hatta daha cüretkar bir deyimle doğadan dahi üstün görmesi ne büyük bir gaflettir.

Merhamet insana bahşedilmiş en güzel duygudur.

Sayın Tamer Dodurga'ya bakım evi için gözlem ve önerilerini sorduğumda bana çok önemli bir cümle söyledi.

" Bir bakım evinde bana göre en önemli şey hayvanların mutlu duruşudur "

Hayvanlar mutlu ise gerisi önemli değil. Bu güç ve inanış içimizde olduğu sürece mutlaka daha iyileri de olacaktır.

Bu bir kültür ve inanç meselesi ise, bizim de hayallerimizin ve düşlerimizin sonu yok.

Bu bağlamda bizi bu günlere taşıyan önümüzü açan , asla " Hayır " kelimesini kullanmayan

Sayın Başkanımız Yusuf Ziya Beye , onun şahsında başta vet. hek. İşleri Müdürü Sevgili Nurhan İşler ve tüm vet. hek. arkadaşlarımıza özverili çalışmalarından dolayı teşekkürü borç biliriz.

HAYVANLARA YAPILAN ZULÜM O TOPLUMUN CEHALET VE ACZİNİN KUSURUDUR