Ülkemiz, iki yıldan buyana yerli ve milli otomobil yapımını konuşuyor, hükümet bu konuda düzenlemeler yapıyor, adımlar atıyor. Yurt içi ve yurt dışı çevrelerde oldukça gündemde olan ülkemizin yerli ve milli otomobil üretebilme konusu hakkında çok fikir beyan eden, çokça eleştiride bulunanlar oluyor.

Dünyada otomobil üretimi konusunda arz fazlalığından tutun, yabancı lisansla yerli otomobil üretimin yapıldığı, gelecekte elektrikli ve otonom otomobillerin egemen olacağına kadar geniş alanda yapılan eleştirel yaklaşımları okuyor, dinliyoruz.

Uçak üretimini ıskalayıp son hamle ile insansız hava aracı ve silahlı insansız hava aracı üretimiyle yarışa tutunmaya çalışan bir ülkenin çocuklarıyız. Günümüzde en önemli unsurun teknoloji olduğunu biliyoruz. O zaman yerli ve milli otomobil üretimine asimetrik olarak bakmaya çalışalım.

6 Ülkeye Ait 20 Firma Üretimin %90'ını Yapıyor

Dünya Ekonomi Forumu verilerine göre Dünya Ticaretinde 2016 yılı itibarıyla 4 Trilyon USD ile dünya ekonomisinin yaklaşık %5'ini oluşturan otomotiv sektörü dünyanın en büyük 4. ekonomisine tekabül etmektedir.(¹)

Dünyada 2016 itibarıyla, 20 ülkede faaliyet gösteren yaklaşık 50 motorlu taşıt üreticisi firma bulunmaktadır. 2015 yılında dünyanın en büyük 10 motorlu taşıt üreticisi küresel üretimin %71'ini gerçekleştirirken, 6 ülkeye ait en büyük 20 firma toplam üretimin yaklaşık %90'ı gibi önemli bir kısmına hakimdir. (Japonya , Almanya , ABD , G.Kore , İtalya , Fransa)

Lokomotif Bir Sektör

Otomotiv sektörü diğer sektörlerle olan güçlü ileri ve geri bağlantılarıyla ekonomik büyüme üzerinde yüksek çarpan etkisine ve katma değere sahiptir. Otomotiv sektörü demir-çelik, petro-kimya, plastik, cam, tekstil ve elektronik gibi sektörlerin üretmiş olduğu mamullerin alıcısı konumunda olmakla birlikte, tarım, turizm, inşaat, altyapı, ulaştırma ve savunma gibi sektörlerin ihtiyaç duyduğu motorlu kara taşıtlarını tedarik etmektedir. Otomotiv sektörü aynı zamanda kendi bünyesi dışında hammadde ve yan sanayii ile nihai ürünlerin tüketiciye ulaşmasını sağlayan pazarlama, bayi, satış sonrası servis, akaryakıt, finans ve sigortacılık sektörleriyle de yakından bağlı haldedir.

Anlayacağınız lokomotif bir sektör konumundadır. (Sektördeki 1 dolarlık katma değer artışının toplam ekonomiye 3 dolarlık katma değer artışı sağladığı hesaplanmaktadır.)

Sektör Ar-Ge Harcamalarının %10'unu Oluşturuyor

Otomotiv üretiminde öne çıkan ülkelere bakıldığında inovasyonda önemli yer tutan otomotiv sektörünün diğer sektörlere kıyasla toplam AR-GE harcamalarında daha yüksek paya sahip olduğu görülmektedir. Örneğin, hem Almanya, Japonya, İtalya, G. Kore gibi gelişmiş ülkelerde hem de Romanya, Türkiye ve Meksika gibi gelişmekte olan ülkelerde otomotiv sektörünün toplam AR-GE harcamaları içindeki payı %10'un üzerindedir. Ülkemizde bu oran %14'tür. 2015 Yılı verilerine göre Dünyada En Fazla Ar-Ge Harcaması Yapan Firma 15,3 Milyar USD ile Otomotiv Sektöründe faaliyet gösteren Wolkswagen (Almanya) firmasıdır.

Türkiye'de otomotiv sektörü AR-GE yoğun bir endüstri olarak son 10 yıldır en fazla ihracat yapan sektör konumuna yükselmiştir. 2015 yılında ulaşılan üretim seviyesiyle Türkiye taşıt araçları üretimi sıralamasında Avrupa'da 5., dünyada ise 15. sırada yer almaktadır. Bununla birlikte Türkiye Avrupa'nın en büyük ticari araç üreticisi konumunda bulunmaktadır.

Ancak , Türkiye'nin halen yerli ve milli bir otomobili bulunmamaktadır!...

Devrim Otomobilini ve ekibini , rahmetli Özdemir Sabancı'yı unutmayalım , ıskalamayalım!...

Sağlıcakla

Kadir GÜRKAN

(¹) Otomotiv Sektör Raporu , Sercan Pişkin , TSKB Ekonomik Araştırmalar , Ocak 2017