10 Ocak “Çalışan Gazeteciler Günü”

n

n

n 10 Ocak 1961, gazetecilerin çalışma koşullarını iyileştiren, ileri haklar getiren 212 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği gün.

n 53 yıldır ülkemizde “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanmakta.

n Her ne kadar akademik altyapısı oluyorsa da esasında gazetecilik özveri, fedakârlık ve biraz da başkaları için yaşamaktır.

n 1923 yılında Şinasi Beyin Takvir-i Efkar Gazetesi ile başlayan Bafra’daki Basın fedakarlığı, 1943 günümüzün ünlü karikatüristi Bedri Koraman, Mehmet Şenel ve Asaf Güzeloğlu’nun Bafra Ortaokulu’nda okudukları dönemde, bacalardan topladıkları kurum ile limon şekeri karışımı yaptıkları mürekkeple ve elle 14 sayı çıkardıkları renkli dergilerden günümüze uzanan bir çabanın ürünü olarak vücut bulmuştur.

n Günümüzde ise isminin ya da unvanlının başında yerel varsa ayakta, hatta hayatta kalma liginde küme düşmeye oynuyorsunuz demektir…

n Bizim toplumumuzda sen bizim çocuğumuzsun anlayışı, bu düşüşün önemli nedenlerinde biridir de kimse oralı olmaz.

n Tabir ne denli doğru bilmem ama yerelci dostların dili yoktur, onların da dini…

n Sorunun bu ülkede hemen hemen her konuda olduğu gibi yerel medya konusunda birtakım abartıların yaşandığı, bilgisi deneyimi ya da hevesi olsun olmasın her önüne gelenin zamanında bu sektörde bir şeyler yapmasını eleştirenlere sonuna kadar katılıyorum.

n Ucuz insan gücünü potansiyel sermaye olarak görüp, alın terinin anlamını sözlükte dahi bulamayacak kadar keserleri kendine yontanların çoğunlukta olduğu fikrine de varım. Ama hiç kimse bana medya bir bütündür ve pasta eşit paylaşılır demesin.

n Gerçekleri yansıtma pastasının en afili yerlerinin kimlere süslü tabaklarda servis edildiğini bilmeyen yok sanırım.

n Bafra’da ölümcül virüs edasıyla dolaşan ve sonradan kazanılan bir anlayış var ve zarar vermeye devam ediyor.

n Biri bir yenilik yapmaya görsün, anında benzerleri mantar gibi çoğalmakta.

n Bunun neresi zararlı demeyin.

n O alanda uzman olan, o işi yapabilecek özelliklere sahip kişilerin yanında o iş kaftanının bedenine bir iki numara büyük gelen insanlarda kısa süreli patronluk hazzını yaşamaya çalışıyor bu şehirde.

n Sonu ise kaçınılmaz hüsran.

n Bir dönem Bafra’da 8 yerel radyonun varlığından söz edersek ne demek istediğimizi gayet iyi anlarsınız.

n Kısıtlı imkanlar ve iş gücü ile bulundukları coğrafyada nefes alıp veren insanlara o yerle ilgili haberleri aktarmaya çalışanları yok saymak, hatta sömürmek anlayışından bir an önce kurtulmak gerek.

n Evet kelime aynen doğru sömürmek.

n Nasıl mı oluyor ?

n Hiçbir şey vermeden sürekli alma mantığını kişisel özelliklerinin vazgeçilmez bir parçası olarak kabul eden ve ettirmeye çalışan insanlar, yerel medyada var olma mücadelesi içindeki kişilere istedikleri her şeyi yaptıracağını sanıyor ve bunu çevresine de inandırıyor.

n İş parasal karşılığa gelince ise en yakın tarih gelmez ayın bilmem kaçı. Bunu yapanların çoğunun kravatlı ve isminin başında sayın ifadesi olan kişiler olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı.

n Bu toplumda yerel medya mensubu iseniz Don Kişot’un bitmez tükenmez macerasında başrol oynuyorsunuz demektir.

n Öyle bir başrol ki figüran maliyetine…

n