Tesadüfe bakın ki İdlib'te şehit verdiğimiz 33 askerimizin acısı yüreklerimizi yakarken 8 aydır ailesi ile görüştürülmeyen bebek katili terörstbaşı Abdullah Öcalan, 03 Mart 2020 tarihinde kardeşi Mehmet Öcalan'la İmralı'da görüştürülmüş. Bu görüşmenin yüreğimiz şehit acısı ile yanarken yaptırıldığını ,Asrın Hukuk Bürosunun yaptığı açıklamadan öğreniyoruz. İşte o açıklamadan kısa bir bölüm : 'İmralı Cezaevi'nde bulunan müvekkillerimiz Sayın Abdullah Öcalan, Sayın Ömer Hayri Konar ve Sayın Veysi Aktaş 03.03.2020 tarihinde aileleri ile açık görüş gerçekleştirmişlerdir. Görüşme, İmralı Adası'nda yangın çıktığı bilgisinin yansımasıyla başta Kürt halkı olmak üzere demokratik kamuoyunda gelişen hassasiyet ve tepkilerin ortaya çıkması sonucu gerçekleşmiştir. Aileler, İmralı Adası'nda yapılan ziyarette yangının gerçekleştiğini teyit etmişlerdir. Müvekkillerimizin genel olarak iyi göründüklerini ve yangından etkilenmediklerini gözlemlemiş bulunmaktadırlar.'
'Kardeşi Sayın Mehmet Öcalan ile yaptığı bu görüşmede Türkiye ve Ortadoğu'daki siyasi krize çözüm gücünü bir kez daha vurgulamıştır. 2019 yılında yapmış olduğu görüşmelerde ortaya koyduğu duruşu daha güçlü bir şekilde devam ettirdiğini belirtmiştir. Bu minvalde yaşanan gelişmeleri kamuoyunun bilgisine sunarız.'04.03.2020
Zamanlama ve yapılan bu açıklama çok manidar değil mi? Şehit yakınları olarak bir kez daha kahroluyoruz.33 askerimizi İdlib'te hain bir saldırıda şehit vermişken, Öcalan'ı görüştürmek ne ki? Canımız yanarken ,yüreğimiz sızlarken bebek katilini unutturmayanlar kim? 33 ana kuzusu daha çok yeni vatan toprağına emanet edilmişken hiç mi düşünülmez ,hiç mi hatırlanmaz Abdullah Öcalan'ın gerçek bir bebek katili olduğu? Onun yüzünden kapanan kapılar ,sönen ocaklar ,toprak olan bedenler hiç bilinmez mi?30 binden fazla insanın ölümüne neden olan bir katil için hak ettiği cezayı çektirmeyenleri affetmeyen şehit yakınlarının hala hayatta olduğu unutulabilir mi? Yaşanan bu gelişmeler karşısında üzülmemek ve kahrolmamak mümkün mü? Kim ne derse desin ,kim ne düşünürse düşünsün ,biz şehit yakınları Abdullah Öcalan'ı tanıyor ve biliyoruz. O bizim canımızdan can ,kanımızdan kan aldı. Şimdi de ödediğimiz vergilerle İmralı adasında adeta kuş sütü ile besleniyor. Ne acıdır ki zaman zaman kamuoyunun gündemine taşınıyor. Asırlar geçse de bebek katili teröristbaşını kimse aklayamaz. Biz şehit yakınları ilahi adaletin gerçek adalet olduğuna inanıyoruz. İlahi adalet Öcalan'ı aklamayacaktır ,bunu hepimiz biliyoruz. Kimse şehitlerimizi yok saymasın. Eğer bugün Suriye'de şehit vermeye devam ediyorsak ,bunun bir sebebi de Öcalandır. Öcalan gibi maşaları barındıran Suriye terör örgütlerinin yuvasıdır.
Suriye'deki bataklığı kurutmak ,hem Suriye'de, hem de Türkiye'de huzur ve barış olması için harekete geçen Türk Silahlı Kuvvetleri teröristlerle mücadele ederken şehitler vermektedir. Vatan evlatlarını şehit vermek ve onları vatan toprağına emanet etmek kolay değil. Her şehit haberi canımızı acıtıyor ,yüreğimizi sızlatıyor.Ateşin düştü yerler alev alev yanıyor.Türkiye şehit acısı ile yanıp tutuşurken, Abdullah Öcalan gibi bir bebek katilini avukatları ve ailesi ile görüştürmek insani değildir. Bu durum şehit yakınlarını kahretmekte ve şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktadır.Abdullah Öcalan'ın gerçek kimliğini kimse saklayamaz. O bir teröristbaşıdır.