İnsanoğlunun uzaya yerleşmenin yanı sıra ölümsüz olmak gibi de bir hayali vardır. Yine insanoğlu yüzyıllardır ölümsüzlük ya da en azından daha uzun bir yaşam sürdürebilmenin yollarını daima aramıştır. Tıp ve sağlık alanında yaşanan her ilerleme bu arzuyu destekler. Özellikle son yıllarda biyoteknoloji alanında yapılan gelişmeler insan ömrünü uzatma konusunda yalnızca bir hayal olmaktan çıkarmış ve bu durumu gerçekliğe doğru dönüştürmeye başlamıştır. Peki biyoteknoloji nedir ve gerçekten bu unsur sayesinde daha uzun bir yaşam sürdürebilmek mümkün müdür?
Biyoteknoloji Nedir?
Biyoteknoloji canlı organizmaların veya biyolojik sistemlerin teknolojik amaçlarla kullanılmasıdır. Bu alan genellikle genetik mühendisliği, hücre terapileri, yapay organlar, sentetik biyoloji gibi birçok alt disiplini kapsar. Biyoteknoloji yalnızca hastalık tedavilerini değil, aynı zamanda yaşlanma sürecini yavaşlatma, organ yenileme hatta genetik düzeyde müdahale gibi yaşam süresini etkileyen konuları da kapsamaktadır.
Biyoteknolojinin Yaşam Süresi Üzerindeki Etkisi
Genetik mühendislik veya CRISPR teknolojisiyle artık genetik hastalıklar düzeltilebiliyor. Teorik olarak yaşlanmaya sebep olan genler tespit edilip onarılabilir. İşte bu durum da yaşlılıkla birlikte gelen hastalıkların geciktirilmesi anlamına gelir. Kök hücre tedavisi sayesinde yaşlılığıa bağlı hücre kayıpları geri kazanılabilir. Hasarlı dokular, organlar onarılabilir veya tamamen yenilenebilir. Bu alandaki gelişmeler organ nakli bekleme sıralarını tarihe gömebilir. Tüm bu yaşanan gelişmeler insan oğlunun ömrünü uzatabilecek unsurları dahil eder. Bununla birlikte ölümsüz olup olamayacağımız ise gelecek tarihlerde önemli tartışma konularından birisi olmaya devam edecek gibi gözüküyor.