P> BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlunu,1977 yılında, Ordu Havadis gazetesini ziyareti sırasında tanımıştım...
Yazıcıoğlu, o zaman Ülkü Ocakları Genel Başkanı idi...
Gazeteyi incelerken,başlığın altındaki Atatürkçü Gazete ibaresi dikkatini çekmişti...
Sonra masamın üzerinde duran
Attila İlhanın Hangi Batı? adlı kitabına gözü ilişti...
Biraz inceledikten sonra kitabın arka kapağını
yüksek sesle okudu:
Lisede Sophokles okuduk, klasik Türk musikisine sövmeyi, Divan şiirini hor görmeyi, buna karşılık devletin yayınladığı kötü çevrilmiş, Batı klasiklerine körü körüne hayranlık göstermeyi öğrendik. Sanki Sinan Leonardodan önemsiz, Mevlâna Danteden küçüktü, Itrî ise Bachın eline su dökemezdi. Aslında, kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk
Solcu Attila İlhanın bu sözleri,milliyetçi Yazıcıoğlunu etkilemişti...
Yanındakilere döndü, Biz de aynı şeyleri söylemiyor muyuz?dedi...
Arkadaşları, Yazıcıoğlunu ülkücü saygısı içinde
başlarını eğerek, tasdik etmişti...
Yazıcıoğlu ile kısa zaman
aralığında birbirimizi sevmiştik...
Ben de Ne Amerika ne Rusya diyordum...
Ülkenin kurtuluş reçetesinin
dışarıdan yazılmasına karşıydım...
O yüzden de milli ve dini değerlere sahip çıkan
Atatürkçü bir gazete çıkarıyorduk...
Gazeteden MHP İl Teşkilatına giderken, beni de yanında götürdü ve Partiyi ziyaret ettiğimi yazmazsan sevinirim dedi...
Çünkü, Siyasi Partiler Yasası, Ülkü Ocakları ile MHPnin
resmi ilişkisine izin vermiyor, bu nedenle de
başı derde girsin istemiyordu...
Söz verdim, yazmadım...
12 Eylülde Mamak Cezaevine konulduğunda,
Bu işin ceremesini solcularla biz çektik demişti...
O cezaevindeyken üzülmüştüm...
Dün de düşen helikopterinin bulunamayışıyla kahroldum...
Bir mucize gerek...
Bunu ancak, Yüce Allah gerçekleştirebilir... Dualarımızın kabul olması dileğiyle...