İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan İsmi Azam duası, pek çok kişi tarafından en çok okunan dualar arasında yer almaktadır. Ancak, bu dua ya da sure Kur'an-ı Kerim'de yer almamakla birlikte, adını Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.s) hadisleri üzerinden almaktadır. İsmi Azam duası, bu özel bağlamıyla dikkat çekerken, okunuşu ve anlamı da merak konusu olmuştur.

Ismi Azam Duasi

Peygamber Mirası İsmi Azam Duası

İslam tarihinde derin izler bırakan Peygamber Efendimiz'in hadisleri, İsmi Azam duasının kaynağını oluşturur. Kur'an-ı Kerim'de özel bir dua ya da sure olarak geçmeyen İsmi Azam duası, Peygamber Efendimiz'in öğretileri aracılığıyla Müslümanlar arasında popülerlik kazanmıştır. Bu dua, günümüzde de en çok araştırılan ve okunan dualar arasında yer almaktadır.

İsmi Azam'ın Gücü

İsmi Azam duası, yalnızca Allah rızasını kazanmak için değil, aynı zamanda belirli dilek ve temennilerin gerçekleşmesi adına da okunabilir. Bu dua, içerisinde Allah'ın yüce isimlerini barındırması nedeniyle hastalıklara şifa, dertlere deva, sıkıntılara çare olabilecek güçte bir bağlantı sunar. Özellikle belirli amaçlar için okunacaksa, düzenli tekrarlarla okunması daha etkili sonuçlar doğurabilir.

İsmi Azam duası, manevi bir güce sahip olması ve Peygamber Efendimiz'in öğretileriyle anlam kazanmasıyla Müslümanlar arasında özel bir yer edinmiştir. Dua, inançlı bireylerin Allah'a yönelerek dileklerini ilettikleri bir araç olmanın yanı sıra, manevi bir bağlantı kurma amacına da hizmet eder. Bu bağlamda, İsmi Azam duası, geleneksel ve ruhani bir öneme sahiptir.

Hz. Peygamber (s.a.s.), bir gün camiye girdi. Bir sahabî namaz kılıyordu. Bu sahabî namazdan sonra şöyle diyerek dua etmeye başladı:

اللَّهُمَّ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ الْمَنَّانُ بَدِيعُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ يا حَىُّ يَا قَيُّومُ إِنِّى أَسْأَلُكَ

(Allah’ım! Her türlü övgü sana mahsustur. Senden başka ilah yoktur. (Sen), Mennânsın (Çok nimet veren), gökleri ve yeri yokken vâr edensin, celâl ve ikram sahibisin. Ey yaşayan, diri, canlı, ölümsüz, ezelî ve ebedî olan, zatı ile kâim olan, her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, uykusu ve uyuklaması olmayan, varlıkları yöneten, koruyan ve ihtiyaçlarını üstlenen Allah’ım! cümleleri ile sana dua ediyor, senden talepte bulunuyorum). Bu duayı işiten Peygamber (s.a.s.), ‘Bu kimse, Allah’ın İsm-i Âzam’ı ile dua etti ki İsm-i Âzâm ile dua edildiğinde, Allah bu duayı kabul eder ve bu isimle istenince verir’ buyurdu.” (Tirmizî, Deavât, 112; İbn Mâce, Dua, 9; Nesâî, Sehv, 58)