Kavramlarla düşünürüz, düşüncelerimizi kavramlarla açıklarız. Kavramlar bizim ortak değerlerimizi de taşırlar nesilden nesle. Şehitlik gibi, gazilik gibi, vatan gibi, devlet gibi... Bu kavramlar, kalabalıkları birbirine bağlayan, birarada tutan ve millet yapan kavramlardır. Bir millete yapılacak en büyük kötülük, kutsal kavramların ekseninden saptırılması, içinin boşaltılmasıdır.

15 Temmuz alçak kalkışmasını araştırma komisyonunun üyeleri Sayın Cumhurbaşkanı'nın o kanlı ve karanlık gecenin bir bölümünde bulunduğu ve çete mensupları tarafından tutsak edilmek istendiği Marmaris'e gitmişler. Heyet üyelerinden bir bayan milletvekili televizyon kameralarının karşısında Marmaris'e 'gazi' unvanı verilmesini istemiş. Daha doğrusu öyle bir teklif gelirse 'kabul oyu vereceğini' söylemiş.

Sayın Cumhurbaşkanı'nın Marmaris'te gösterdiği kararlılık, her türlü övgünün üstünde bir liderlik tavrıdır. Bunu alkışlamak başka bir şeydir, sırf bu kararlılık orada gösterildi diye Marmaris'in adını 'Gazimarmaris' olarak değiştirmeye kalkmak başka bir şeydir. Birisi bir hakkın teslimi diğeri ise bir kavrama saygısızlıktır.

Şehitlik ve gazilik bu milletin evlatları için makam ve mertebelerin en yükseğidir. Şehidin mertebesinin Allah indindeki yerini bilen bu millet oğullarını yıllarca, ne yılları, asırlarca 'Haydi yavrum, hadi git/ Ya gazi ol ya şehit' diyerek büyütmüştür. Antep, Maraş ve Urfa savunmaları bu ninninin bu milletin genlerine işlemesinin doğal sonucudur ve muhteşemdir. Yokluk günlerinde, orduların dağıtıldığı, tersane ve kalelerin işgal edildiği, devletin çatırdadığı bir dönemde başsız ve ordusuz bir milletin esarete başkaldırdığı ve ölümü göze alarak zafere koştuğu bir destandır. Maraş onun için kahramandır, Urfa onun için şanlıdır ve Antep onun için gazidir.

Bütün bunlardan sonra sorma 'Marmaris niye gazidir?' diye sorma zamanıdır. Ne yapmıştır, kime karşı durmuş, niye gazi olmuştur? Marmaris'e 'gazilik' unvanının verilmesi, Antep'e haksızlık ve saygısızlıktır. Bir de şu var; eğer siz Marmaris'e gazilik unvanı verirseniz Haliç köprüsüne verecek unvan bulamazsınız? Polis Özel Kuvvetler Karargahını 'şehitler karargahı' dışında hiçbir sıfatla tanımlayamazsınız. Kaldı ki böyle bir tanımlama o karargah için de çok şık olur. Marmaris'e sırf o gece Sayın Cumhurbaşkanı oradaydı diye gazilik unvanını gündeme taşımak yerine o kahramanlar karargahına 'Şehitler Karargahı' teklifini oylamaya açınız. Hatta oylamaya da gerek yok bunun için, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bir öneri götürmek yeter de artar bile.

Cumhuriyetin ilk yıllarının heyecanıyla yazılan kimi şiirlerdeki aşırı övgü ve benzetmeler, yıllar sonra nasıl o devrin eleştiri vesilesi yapılıyorsa bugünün haddi ve maksadı aşan övgü ve talihsiz benzetmeleri de yarının muhaliflerine malzeme olacaktır. İşin doğrusu o cephaneliğe mühimmat taşımamaktır. Ve de kavramların kutsallığına dokunmamaktır…