Tarih boyunca bilge kişilere filozof sözcüğü yakıştırılmıştır. Filozoflara baktığımızda günlük heveslerden kurtulmuş kimseler görürüz. Hırs sadece sorgulamalarında vardır. Filozofların temel özelliklerinden biri de karşı çıkmak tır. Filozof doğal olarak sorgulamak ister:

Kulaklarının büyüklüğüyle ünlü Galileo ye hasımlarından biri:
- Efendim demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
Galileo:
- Doğru demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?
Yine Sokrates bir gün yürürken, tek kişinin geçebileceği kadar mesafe olan bir mevkide dönemin soylularından biriyle karşı karşıya gelir.Ve ikisi de durur... Kısa bir süre bakıştıktan sonra:
Soylu:- Ben senin gibi pis bir zavallıya yol vermem!
Sokrates:- Ben veririm...
Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanır mısınız?
Filozof:- Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım?
Sokrates ölüme mahkum edildiğinde, eşi:
- Haksız yere öldürülüyorsun , diye ağlamaya başlayınca, Sokrates:
- Ne yani, demiş. Bir de haklı yere mi öldürülseydim!
Bir Fransız yazar, Mehmet Akif e:
- Kadınlarınızı evden çıkarmadığınız doğru mu? diye sorduğunda Akif: - Daha önceleri öyleydi ,karşılığını vermiş. Fakat şimdi dışarı çıkarttık ve bir türlü içeri sokamıyoruz.
Einstein e, Dünya Güzellik Kraliçesi :
- Seninle evlenelim, çocuğumuz da benim kadar güzel ve senin kadar zeki olsun demiş. Einstein in cevabı ise çok mantıklıdır:
- Ya, benim kadar çirkin ve senin kadar aptal olursa?..
Tarihin her döneminde insanlığa hizmet etmiş bilge dediğimiz insanların sesi günümüze kadar ulaşmıştır. İnsanoğlu yaşadığı sürece bu ses, dünyanın neresinde olursa olsun güneş gibi yolumuzu aydınlatacaktır.