Son zamanların kasvetli ortamında kan damlayan yazılar yazmaktan
bıktığım bir anda geldi, “Büyükşehir Belediyemizin leylek belgeseli
yapmayı düşündüğü” haberi. Belediye Başkanı Sayın Yusuf Ziya Yılmaz, işadamlarının katıldığı bir yemekli bilgilendirme toplantısında
açıklamış projeyi.
Basının yazdığına daha doğrusu başkanın anlattığına göre, baharla
birlikte önce erkek leylekler geliyormuş Samsun’a. Bunlar bir yıl
önceki yuvalarını buluyor ve onarıyorlarmış. On beş gün sonra da dişi
leylekler geliyormuş. Sayın Başkan, “Samsun Büyükşehir Belediyesi olarak bu göçün
belgeselini yapmayı düşündüklerini” söylemiş.
Anadolu’da “Her boyayı boyadık sıra geldi kan kırmızıya” diye bir
tabir vardır. Tam da bizim halimizi anlatan bir ifade bu. Belgesel
yapmanın lafı güzeldir ama kendisi çok zor iştir. Hele de ta
Afrika’dan başlayıp Rusya’nın kuzeyinde sonlanan ve sirkülasyonun
belgeselini yapmak, öyle az buz bir bütçeyle ve öyle az sayıda adamla
ve kısa zamanda olacak iş değildir. Belgesel yapmak ciddi iştir, çok
para ister ama daha da önemlisi deneyimli bir kadro, yoğun emek ve
büyük sabır ister.
Kaldı ki şimdiye kadar konusunda dünyanın en iyisi olan belgesel
yapımcıları tarafından onlarca, yüzlerce leylek belgeseli yapılmıştır
ve yapılmaktadır. İnternete “leylek belgeseli” yazmak yeter bunları
görmek için. Düşünmek iyidir, hayal etmek kolay ve ucuzdur ama yapmaya
kalkmak; hem zordur hem de çok pahalıdır. Umarım bu proje düşünce
safhasından ileriye gitmez.
Samsun’un çok sorunları var. Bu kentte yaşayan hiç kimsenin Başkan
Yılmaz’ın çalışkanlığı konusunda en ufak bir tereddüdü olduğunu
sanmıyorum. Ancak istediğinde “istediği sonucu almayı başaran” o
enerjinin çok daha hayati konularda yoğunlaşması gerekir, diye
düşünüyorum.