ANNEMİZİN MAVİ GÖZLÜ PAŞASI
ŞEHİTLER ÖLMEZ ŞEHİTLER ÖLMEZ
UNUTMADIK UNUTTURMUYORUZ
UNUTTURMAYACAĞIZ!


( 10.Bölüm )
Annesinin mavi gözlü Paşası İlhan Astsubay Samsun'da ailesinin ,silah arkadaşlarının gerçekten sevenlerinin katıldığı acının tavan yaptığı Samsun Asri Mezarlık Şehitliğinde son yolculuğuna askeri törenle uğurlanırken ;Tokat'ın Niksar ilçesinde benzer bir tören vardı. O törende Şehit Astsubay Naci Yıldırım ,acılı ailesi ve sevenleri tarafından askeri törenle kara toprağın kara bağrına emanet ediliyordu. Aynı olayda Pamuk Geçidinde şehadet şerbeti içen iki genç silah arkadaşı İstihkam Astsubay Erkan Iğdır ve Tankçı Astsubay Mustafa Karaçimen Ankara'da Karşıyaka Mezarlığında yan yana sonsuzluğa uğurlanıyordu. Aynı kaderi paylaşan 4 şehit astsubayın cenazelerinin dualarla yarım kalan hayal ve umutlarıyla defnedildiği şehirler adeta yangın yeriydi. O büyük yangının farkında olanlardan çok ,yürek yangının farkında olmayanlar ikiyüzlüler de maalesef vardı. Her şeye rağmen büyük bir acının tavan yaptığı buruk bir ortamda 4 silah arkadaşı ,4 şehit astsubay ,4 güzel insan ,4 ana kuzusu ,3 farklı şehirde şehitler tepesine büyük bir gururla uğurlandı. Bu uğurlamalar ne ilk ,ne son uğurlamaydı. Ama bütün dilekler ve dualar son uğurlama olması yönündeydi. Bölücü terör örgütü PKK lanetleniyor ,akan kana son verilmesi isteniyordu. Şehitlerin cenaze törenlerine katılanlar ; Ülkenin bölünmez bütünlüğüne dikkat çekerek attıkları sloganla " Türkiye bütündür kimse bölemez " mesajını veriyordu.


Olay tarihinde 56 yaşında şehit acısı ile hiç beklemediği bir anda tanışan vefakar ve fedakar şehit annesi Bedriye anne öyle köşklerde bir eli yağda, bir eli balda yaşamıyor .Kendi sarayı olan tek katlı evinde şehit annesi olmanın büyük onur ve gururu ile yaşıyor. Yaşının ilerlemiş olmasına, yıllanmış bütün kronik hastalıklarının tavan yapmasına rağmen 30 yıldır şehit oğlunu hiç yalnız bırakmadı. Bırakmıyor? Sadece Cuma ve bayram günleri değil ,fırsat bulduğu gücünün yettiği tüm zamanlarda şehit evladını hiç yalnız bırakmıyor. Öyle anlaşılıyor ki, Bedriye anneye Allah sağlıklı bir ömür verdiği sürece de kalan ömrünün sonuna kadar şehidini hiç yalnız bırakmayacak. Şehit evladının mavi gözlü paşasının acısını iliklerine kadar hisseden ,oğlunun şehadetine aşık bir anneyi teselli eden tek şey yaşlı yüreğindeki her zaman diri olan ordu, millet ,vatan ve bayrak sevgisidir. Bedriye annenin fedakarlığı tüm şehit annelerinin ortak fedakarlığıdır .Ne şehitlerimizin annelerini nede şehit evlatlarını görmezden gelemeyiz. Şehit annelerinin acıları ve gururları çok büyüktür. Hem kendilerine hem de şehit evlatlarına çok minnettarız, çok şey borçluyuz. Ama bunun ne kadar farkındayız? Görev yaptığımız makamlarda ,soluduğumuz havada, içtiğimiz suda , tarlada yetiştirdiğimiz üründe, fabrikada gerçekleştirdiğimiz üretimde ,insana değer katan insanı yaşatan her hizmet üretiminde ve sunumunda şehitlerimizin ve gazilerimizin de payı ve hakkı vardır.


Şu bir gerçek ki; Şehit Astsubaylar İlhan Hamlı, Naci Yıldırım ,Erkan Iğdır, Mustafa Karaçimen ve tüm cennet kokulu şehitlerimiz şanlı bayrağımıza kanlarıyla renk olan eşsiz kahramanlarımızdır. O kahramanları ne unutur ne de unuttururuz. Bu durum belki de içimizden birilerini çok rahatsız ediyor olabilir. İstedikleri kadar rahatsız olsunlar ,istedikleri kadar görmezden gelsinler .Şehitlerimizle olan manevi gönül bağımızı asla kopartamazlar, asla kopartamayacaklar. Bazen şehit ailesi olmanın ne kadar zor ve ne kadar ağır bir sosyal sorumluluk yüklediğini herkesin empati yaparak anlamasını gerçek bir vefa olarak görüyoruz .Ancak o zaman daha iyi anlaşılacaktır ki sahip olduklarımızın kıymetini daha iyi anlayalım ,onları bencilce kullanmayalım, paylaşmasını bilelim. Sahip olduklarımızın bedeli sadece bizim alın terimizden ibaret değil . Sahip olduklarımızın mayasında şehitlerimizin temiz kanı , canı ve yarım kalan hayalleri var.


" Pencereden baktığınızda güneşi esirgemiyorsa gökyüzü sizden; Birileri yaşadığınız bu günlerin bedelini ödediği içindir." Bunu asla unutmayalım.
Sevgili Şehit Astsubaylarımız; İlhan HAMLI, Erkan IĞDIR, Mustafa KARAÇİMEN ve Naci YILDIRIM ; Ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğüne kasteden içimizdeki ve dışımızdaki talimatlı gözü dönmüş bölücü hainler olay günü sivil olsanız bile sadece Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olduğunuz için Pamuk geçidinde sizleri çok vahşice katlettiler .Bu acı gerçeği içimizdeki ve dışımızdaki sözde insan hakları savunucuları gözleriyle Pamuk geçidinde yani olay yerinde en ince ayrıntısına kadar görmüş olsalar bile bu vahşi olayın asla tanığı olmadılar ,bu ilkelliğe bu hainliğe ,bu hunharlığa insan hakları adına zerre kadar tepki vermediler. Sadece bölücü teröristler değil ,bu olaya sesini çıkarmayan sözde insan haklarının sözde tüm ikiyüzlü savunucuları ortak ve gerçek faildir. İnsan vicdanı ve insan olmanın bu olaya vicdani yakın tanıklığı açık ve net bir şekilde bu insanlık dışı olay için böyle diyor. Bu acı gerçek sizlerin asla boşuna şehit edildiğinizi kimseye düşündürmesin. Yaşamdan TSK mensubu olduğunuz için hain sürüsü tarafından haksız ve hukuksuz bir şekilde koparıldınız. Yolunuzu kesen ,seyahat ve yaşam hakkınıza hunharca saldıran beyni uyuşturulmuş bölücü hainlere direnmeniz ,kararlı bir duruş sergilemeniz boşuna değildi. Türkiye'nin o yıllardan beri başını ağrıtan ve her kalkışmalarında misli ile ders alan teröristlere bu vatan toprağından bir tane bile çakıl taşının alınamayacağını, verilmeyeceğini büyük bir kararlılıkla gösterdiniz .Devamında ise Silah arkadaşlarınız sizden büyük bir gururla teslim aldıkları şanlı bayrağımızı asla yere düşürmeden her hain ve alçakça kalkışmada fırsatçı ve bölücü hainlere derslerini en ince ayrıntısına kadar verdiler ,bugünde yine aynı kararlılıkla hareket ediyorlar hiç şüphesiz yarında sonsuza kadar bu kararlılıkla tüm düşmanlarımızın ve tüm teröristlerin dersini vermeye ,gerektiğinde şehit düşmeye ve gazi olmaya devam edeceklerdir. Bundan hiç kimsenin zerre kuşkusu yok. Unutmayınız ki emanetiniz sonsuza kadar emin ellerde. Emanetlerinize uzanacak her hain ve kirli elin hak ettiği şekilde muamele göreceğini er ya da geç faillerinin cezasız kalmayacağını ,o kirli ellerin mutlaka kırılacağını asla unutmayınız . Devletimizin ve milletimizin gücü her türlü şer cephesini her şart altında tümden etkisiz hale getirecek kararlılık ve güçtedir. Vatan toprağının bir karışı dahi bölücülere ve hainlere hiçbir şart altında terk edilemez ve terk edilmeyecektir.


Sevgili Şehit Astsubaylarımız; İlhan HAMLI, Erkan IĞDIR, Mustafa KARAÇİMEN ve Naci YILDIRIM ; sizleri o kadar çok özledik ki attığımız her adımda ,aldığımız her nefeste hep bizimlesiniz. Biliyoruz ki annesinden helal süt emmiş, dua almış peygamber ocağında göreve koşmuş ,askerlik mesleğine girerken yemin içmiş ,içtiği yemine zerre ihanet etmemiş gerçek vatan evlatlarısınız. Bir çok yaşıtınız debdebeli ve şaşalı kolay bir yaşam sürerken sizler her şeyden vazgeçerek şehadete koştunuz .Şehadete koşarken de benim annem, benim babam, benim eşim, benim küçük çocuğum ,benim kardeşlerim var benden sonra onlar ne yapar demediniz. Hayallerinizi, umutlarınızı, bütün gelecek planlarınızı kendinizi düşünmeden tümden yarım bıraktınız. Her şehidimiz gibi sizlerde başkalarının çocukları babasız kalmasın diye gözlerinizi bir an bile kırpmadan canlarınızı büyük bir fedakarlık göstererek vatana ve millete feda ettiniz. Çocuk denecek yaşta girdiğiniz askerlik mesleğinin sizlere yüklediği bütün ağır sorumlulukların hep farkında oldunuz. Bu vatan, bu bayrak hepimizin dediniz hiç kimseyi küçümsemeden ,ötelemeden ,ayrıştırmadan verilen bütün görevlere emir komuta zinciri içerisinde fedakarca ,cesurca koştunuz. Birilerinin ,hatta yöre insanlarının bile gitmemek için torpil bile yaptığı bölgelerde emredersiniz diyerek görev aldınız ."Vatan sağ olsun" demekten ve gereğini gerektiği an yerine getirmekten geri durmadınız. Aldığınız tüm görevleri vatana ve millete olan sorumluluklarınızı bilerek yerine getirdiniz . Görevde iken anneniz ,babanız, eşiniz, çocuğunuz ya da bir yakınınız size çok ihtiyaç duyduğunda bile çoğu zaman yanlarında olamadınız. Onların yanlarında olmak için farklı yollar denemediniz Çünkü askerlik mesleği fedakarlıkları da istiyordu. O fedakarlıkları ve feragatı "Önce vatan " diyerek hep yerine getirdiniz. Sizleri asla unutmayacağız , asla unutturmayacağız!

Eğer bir gün olur da gaflet ve delalete düşer bir an bile sizleri unutursak kalbimiz dursun ,nefesimiz kesilsin, kanımız tümden kurusun.
Biliyor musunuz yine bahar geldi ,yine karlar eridi, yine kır çiçekleri doğadaki kış uykusundan uyanarak renga renk açmaya başladı. Öylesine güzel yeşerdi ki dağların bütün karlı tepeleri. Öylesine güneş karla buluştu ki dağın tepesinde erimedik kar kalmadı . Ağrı dağından inen sis yağmurla buluştu .Pamuk geçidinin tüm kır çiçekleri her 18 Nisan'da olduğu gibi yine cennet kokuyor .Cennet kokulu kahraman şehitlerimiz acımız ilk günkü gibi taze olsa da asla isyan etmiyor ,sizlerle büyük bir gurur duyuyoruz. Şehadete koşmanın bir ölüm olmadığını biliyoruz. Şehitlerin ölmediğini inancımız gereği tekrardan hatırlıyor ve hatırlatıyoruz.


Tamda Doğu Beyazıt - Iğdır Devlet karayolunda Ağrı Dağı eteklerindeki Gevro köyü yakınlarında Pamuk geçidi kırsal kesiminde Iğdır'a 25 kilometre uzaklıktaki o canımızı acıtan yüreğimizde yara açan bölgede "Vatan sağ olsun "diye " haykıran Kahraman Şehit Astsubaylarımız; İlhan HAMLI, Erkan IĞDIR, Mustafa KARAÇİMEN ve Naci YILDIRIM tüm hainlere ve tüm hain pusulara "Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez" diyerek son noktayı koyan tüm kahraman şehitlerimizle birlikte gerçekten çelikten dev bir kale olmuş ,içimizdeki ve dışımızdaki tüm düşmanlarımıza toplu iğne başı kadar bir noktadan bile geçit vermiyorlar. Bunun farkında olmayan içimizdeki ve dışımızdaki tüm hainler ve bölücü katiller hak ettikleri her türlü dersi almaya devam ediyorlar. Şanlı bayrağımızın gölgesinde huzur içerisinde rahat uyuyunuz. Ne asil milletimiz ,ne aileleriniz ne de dostlarınız ,şehit ve gazi dostları sizleri unutmaz asla unutturmaz .


Şehitlerimizin yaşamlarında ki son nokta ,o sonsuzluk maratondaki o son varış çizgisi "Vatan sağ olsun " olan Sevgili Şehit Astsubaylarımız; İlhan HAMLI, Erkan IĞDIR, Mustafa KARAÇİMEN ve Naci YILDIRIM ; . Vatan ve bayrak uğrunda ülkemizin bölünmez bütünlüğüne saldıran bölücü hainlerin hunharca ve alçakça saldırısı sonucundan aramızdan fiziki ayrılışınızın 30 yılında bir kez daha önünüzde saygıyla, minnetle eğiliyoruz. Şüphesiz sözün bittiği o yerdeyiz. Peygamber ocağının ne ilk, ne de son kahraman şehitlerisiniz .Biliyoruz ve kalben tümden inanıyoruz ki "Şehitler Ölmez" Ruhlarınız şad ,mekanlarınız cennet bahçesi olsun.


Sevgili Şehidimiz annelerimizin ,annemizin ,annesinin mavi gözlü paşası Astsubay İstihkam Teknisyen Kıdemli Üstçavuş İlhan HAMLI;
Annen Bedriye HAMLI, (baban Merhum Ahmet HAMLI), abin Ayhan HAMLI ve sizi sevenlerin tamamı yani hepimiz dün olduğu gibi bugünde; özlemle ,rahmetle ve minnetle şehadetinizin 30. yılında sizleri ( Pamuk Geçidi şehitlerimizi) ve tüm şehitlerimizi bir kez daha saygıyla ve en güzel dualarımızla anıyoruz. Unutulmayacak ve unutturulmayacaksınız. Unutulmamak ve unutturmamak tüm şehitlerimize aziz milletimizin borcu ve vefasıdır.
(Son)

NOT :Sabırla ve dikkatle köşe yazımızı 10 gündür takip edip ,acımıza ortak olan dostlarımıza, okurlarımıza saygı ve selamlarımı gönderiyor ve teşekkür ediyorum. Nisan 2022/SAMSUN