Bulvarda gözüme çarptı.
                30 Ağustos İlkokulunun yanındaki ahşap bina.
                Çok da güzel restore edilmiş ve kullanılmakta.
                Gel gör ki tüm şehirlerdeki malum hastalık.
                Arkasındaki beton bloklar güzelliğin tabiri caizse anasını ağlatmış.
                Elimizdeki güzellikleri çirkinleştirmekte öyle mahiriz ki.
                Kültürel miraslarımızı çarpık yapılaşmanın içinde boğdukça boğuyoruz.   
                Son yıllarda bu güzelliklerin değeri anlaşılıp, koruma kurtarma çalışmalarına ağırlık verilse de, o kadar zorlu ve maliyetli oluyor ki.
                O çabalara örnek Samsun Saathane projesi.
                Bölge tarihi dokuyla o kadar zengin ki.                  
                Alanın önemli bölümünü kaplayan tarihi Taşhan.
                15. Yüzyıldan günümüze kadar ayakta kalmış bir eser.
                Proje uzun yıllar konuşuldu, gündemde epey yer aldı, yapılması gerekenler bilinirken bir türlü harekete geçilemedi.       
                Neyse ki, ne yapılacağı, artısı, eksisi, bölgede bulunup ekmek yiyen esnafın durumu değerlendirildi ve bu projeye neşter vuruldu.
                Elbette benzer projelere başlayabilmek yönetimleri zorluyor ama bir şekilde betonlar arasında kalan bu değerler kazanılmalı.
                Samsun Taşhan da bu çalışmaların karşılığını görerek kendisini esir alan çevresindeki kalıntılardan kurtuldu artık tüm çıplaklığıyla gözler önünde.
                Yeni haliyle hizmete açılan mekânı geçtiğimiz günlerde şöyle bir dolaştım.
                Etrafı çirkinliklerden arındırılmış, yenilenmiş, ferahlamış, ana caddeden bile geçerken tüm heybetiyle görebilmeniz mümkün.
                Osmanlı mimarisiyle yapılmış eser artık herkesin ziyaretini bekler durumda.
                Biliyorum ki bu emsalsiz varlıktan birçok Samsunlunun haberi bile yoktu.
                Artık içinde bir kahve yudumlayarak tarihi dokuyla ilgili görselliği gözlemleyebilirsiniz.
                Kalın taş duvarlarla yapılan tarihi yapı iki katlı ve ortası açık.
                Alt katında çayınızı yemeğinizi yiyerek dinlenebileceğiniz gürültüden uzak mekânın üst katı ise küçük odacıklarla dolu.
                Elişi göz nuru ürünlerle, kültür ve sanatsal eserlerin sergileneceği odalar kişi ve kurumlara tahsis edilecekmiş.
                Bu arada DSİ'den emekli çekirdekten kendini yetiştiren muhteşem tablolara sahip Samsunlu ressam Birol Sel arkadaşımızı, kendisine tahsis edilen odasında ziyaret ederek hasret giderdik.
               Diğer odalarda yerel sanatkârlara tahsis edilmek üzere sahiplerini bekliyor.
                Taşhan yeni haliyle hayat bulurken Samsun'da sosyal ve kültürel açıdan bir hizmete de kapılarını açmış durumda.
                Kimisi unutulmuş, kimisi betonlar arasında...
                Taşhan gibi kurtarılmayı bekleyen o kadar çok tarih var ki.