16 Mayıs 1919 günü İstanbul'dan Samsun'a yola çıkan derme çatma Bandırma Vapurunun yolcuları sıradan yolcular değildi. İşgal güçlerinin her türlü tehdidine kulak tıkayarak, onların bütün tuzaklarına rağmen kararlı bir şekilde hareket eden Bandırma Vapuru belki de devrinin en güçlü savaş gemisinden daha güçlüydü, kendinden daha emindi. Ulu önder Atatürk ve 18 silah arkadaşı bu yolculuğun kolay bir yolculuk olmayacağını çok iyi biliyordu.
Yabancı güçlerin topu, tüfeği ne kadar güçlü olursa olsun, Ulu Önder Atatürk'ün ve ona inanmış 18 silah arkadaşının vatan ve millet aşkı her şeyin üstündeydi. Türk vatanında büyük bir işgal, vatan toprağının her karışında hatta her çakıl taşında düşmanın kirli emeller vardı. İngilizlerin maşası değil Türk Milletinin gerçek temsilcisiydi o kahramanlar.Bu durum, böyle gidemezdi, gitmemeliydi. Bu yolculuk işte bu yüzdendi. Her türlü tuzağı, her türlü tehdidi ve tehlikeyi göze almıştı, Bandırma Vapuru'nun inanmış ve önderine güvenmiş güzel yolcuları... Bandırma vapurunu hiçbir şey durduramazdı. Karadeniz'in hırçın dalgaları düşman gibi kalleş değildi, tuzak kurmuyordu. Karadeniz yine Karadenizliğini yapıyordu bu yüzden kimse kızmıyordu. Atatürk ve 18 Silah arkadaşı Karadenizin her türlü hırçınlığına meydan okuyarak 19 Mayıs 1919 sabahı Tütün İskelesinden Samsun'a ilk adımı atıp, Ulusal kurtuluş mücadelemizin ilk meşalesini yakacaklardı. İşgalci İngilizlerin batıramadığı, hırçın Karadenizin bir türlü parçalayamadığı kimine göre derme çatma olan o Bandırma Vapuru Türk Milletini yeniden ayağa kaldıracak doğru adımların atılmasına ev sahipliği yapacaktı. 19 Mayıs 1919 sabahı Bandırma Vapuru Samsun açıklarına yanaşıp tütün iskelesine yolcularını bıraktığında bir milletin kaderi yeniden yazıldı. İşte bu yüzden 19 Mayıs 1919 sabahı Bandırma Vapurundan Samsun'a ilkadımı atanlara selam olsun.19 Mayıs 1919 sabahı Bandırma Vapurundan Samsun'a çıkanlar ; başta ulu önder Atatürk ve onun 18 silah arkadaşlarıdır. Onlara gerçek anlamda çok şey borçluyuz. Bu vatan onların sayesinde düşman işgalinden kurtuldu. Atatürk'ün Samsun'a çıkarken yanında olan 18 silah arkadaşını bir kez daha minnetle hatırlayalım. Onların kim olduklarını unutursak kalbimiz dursun. Bandırma Vapurunda Atatürk'ün yanında bulunan subaylar rütbe sırası ile Kurmay Albay Refet Bey (General Refet Bele) (3. Kor. K.), Kurmay Albay Manastırlı Kazım Bey (General Kazım Dirik) (Müfettişlik Kur. Bşk.), Dr. Albay İbrahim Tali Bey (Öngören) (Müfettişlik Sağlık Bşk.), Kurmay Yarbay Mehmet Akif Bey (Ayıcı) (Kurmay Bşk. Yardımcısı), Kurmay Bnb. Hüsrev Bey (Gerede) (Karargâh Erkan-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyasiyat Şubesi Müdürü), Topçu Bnb. Kemal Bey (Doğan) (Müfettişlik Topçu K.) Dr. Bnb. Refik Bey (Saydam) (Sağlık Başkan Yardımcısı), Yzb. Cevat Abbas (Gürer) (Müfettişlik Başyaveri), Yzb. Mümtaz (Tünay) (Kurmay Mülhakı), Yzb. İsmail Hakkı (Ede) (Kurmay Mülhakı), Yzb. Ali Şevket (Öndersev) (Müfettişlik Emir Subayı), Yzb. Mustafa Vasfi (Süsoy) (Karargâh K.), Ütğm Hayati (Kurmay başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kalem Amiri), Ütğm Arif Hikmet (Gerçekçi) (Kurmay Mülhakı sonra 3. Kor. K. Yaveri), Ütğm. Abdullah (İaşe Subayı), Tğm. Muzaffer (Kılıç) (müfettişlik ikinci yaveri), birinci sınıf kâtip Faik (Aybars) (Şifre Kâtibi), Dördüncü sınıf Kâtip Memduh (Atasev) (Şifre Kâtibi Yardımcısı) idi.
19 Mayıs 1919 günü Samsun tarihi bir gün yaşadı. Beklenen büyük kurtarıcı Anadolu'ya gitmek üzere Samsun'a 18 silah arkadaşı ile birlikte ayak basmıştı. Sonrası kurtuluş olacaktı, bu kolay olmasa da bunu başaracak gerçek bir önder, bunu sahiplenecek işgal altında inim inim inleyen asil bir milletin kahraman evlatları vardı. Elbette hiç bir şey kolay olmayacaktı, bölgede asayiş sorunu vardı. Rum çetelerinin Müslüman halka yönelik saldırıları can yakıyordu. Şartlar ne olursa olsun işgal altındaki vatan topraklarından yabancı askerler kovulacak, yabancı askerlere asla boyun eğilmeyecek, Türk vatanında Türk'ün şanlı bayrağı dalgalanacaktı.19 Mayıs 1919 tarihi bunun için önemli ve unutulmaz bir tarihtir. Kurtuluş meşalesinin llk ateşini yakanlara minnettarız. O kahramanlar vatanını ve milletini İngilizlere ve Yunanlılara peşkeş çekmediler. Samsun'dan Anadoluya bir güneş gibi doğup, halkla bir ve beraber olup tüm düşman güçlerini vatan toprağından hak ettikleri şekilde kovdular. Hepsine çok minnettarız. Hepsine Atatürk'ün şehrinden selam olsun.