Ünlü oyuncu Serenay Sarıkaya, uzun süredir gündemde olan menajer Ayşe Barım’ın tutukluluğuna dair sessizliğini bozarak kamuoyuna seslendi. Beş ayı aşkın süredir cezaevinde bulunan Barım için “Serbest bırakılmalıdır. Yaşam hakkı geri verilmelidir” diyen Sarıkaya, hem destekçilerine hem de adalet mekanizmasına anlamlı bir çağrıda bulundu. Sanat camiasında yıllardır birlikte çalıştığı isimlerden biri olan Barım için bu çıkışı, sosyal medyada da geniş yankı buldu.

Ayşe Barım İlk Kez Hakim Karşısında

Televizyon sektöründeki faaliyetleriyle tanınan menajer ve ID İletişim’in kurucusu Ayşe Barım, 12 yıl önceki Gezi Parkı olayları nedeniyle “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçlamasıyla tutuklu yargılanıyor. Ayrıca medya sektöründe tekelleşme iddialarıyla da soruşturma kapsamında yer alıyor. 162 gün sonra ilk kez hakim karşısına çıkan Barım, sağlık durumu ve masumiyetine dikkat çeken bir savunma verdi.

Barım: 'Yaşam Hakkımı Geri İstiyorum'

Duruşma salonunda gözyaşlarını tutamayan Ayşe Barım, kalbinde altı farklı hastalık bulunduğunu, aynı zamanda beyin anevrizması tanısı olduğunu belirtti. Cezaevi koşullarının sağlığı için tehdit oluşturduğunu söyleyen Barım, “Buraya girmeden önce zaten kritik sağlık sorunlarım vardı. Şimdi hayatta kalmak için mücadele ediyorum. Onurum, yaşam hakkım, her şeyim elimden alındı” diyerek tahliye talebinde bulundu. Ancak mahkeme, tutukluluğun devamına karar verdi. Dava 1 Ekim tarihinde yeniden görülecek.

Sanat Dünyasından Destek Büyüyor

Serenay Sarıkaya'nın çıkışı, sanat camiasında bir ilk değil. Daha önce de pek çok oyuncu ve yapımcı, Barım’a destek verdiğini kamuoyuyla paylaşmıştı. Ancak Sarıkaya gibi geniş hayran kitlesine sahip bir ismin bu denli güçlü bir mesaj vermesi, konunun tekrar gündeme taşınmasına neden oldu. Özellikle Barım’ın sağlık durumu ve yaşadığı psikolojik zorluklar, kamu vicdanını da harekete geçirdi.

Manifest Üyesi Hilal Yelekçi Kimdir?
Manifest Üyesi Hilal Yelekçi Kimdir?
İçeriği Görüntüle

Adalet ve Vicdan Vurgusu Öne Çıkıyor

Serenay Sarıkaya’nın “yaşam hakkı geri verilmeli” sözü, sadece bir kişinin özgürlüğü değil, aynı zamanda adalet sistemine olan güvenin ve insan haklarının önemini bir kez daha hatırlattı. Barım’ın durumu üzerinden yapılan bu çağrı, benzer davalarla ilgili farkındalık yaratma konusunda da güçlü bir etki yaratabilir.