Basında seviye tartışmaları yeni değil...
Basını; her kapıyı açan maymuncuk gibi
görenlerin,gazeteci yerine iş takipçisi
yalaka takımını tercih etmesiyle başladı her şey...
Böyle olunca da doğruluk, dürüstlük, vefa, dayanışma, paylaşma
ve kardeşlik duygusu solunan gazete mutfaklarını ucuz yağ
kokularının sarması kaçınılmazdı...
Bir yaş büyüğün ağabey,10 yaş büyüğün ise baba diye saygı ölçüsü olan
gazetecilik mesleğine sızdırılan birtakım adamlar;
dünü, bugünü sorgulamak yerine günlük
değerlerle meşgul oldu...
Bir kere imzalı haberi çıkan
çocukların da yürüyüşü değişti...
O haberi, haber haline getirmek için
verilen emeği hesaba katmadan...
Atlattım diye sevinmek
ve ustalardan övgü almak yerine
Evirdim çevirdim diyerek rakibi küçümsemekle de düştü seviye...
Sonrasında reklam pastası girdi işin içine...
En büyük pay reklamda...
İyi gazete yapmayı beceremeyenler
ağzı laf yapan güzel kızlar ve genç erkekleri
sürdü piyasaya...
Tirajı olmayan bir gazeteye
reklam istemek kolay mıydı?..
Olmadı işte...
Duyduklarımızla utandık!..
Bugünlerde meslekte başlatılan seviye tartışması,
belki kaybedilen çoğu değeri geri getirmeyecek ama
bu gidişin sonunun bir bitiş olacağını
hissettirecek...
Bardağın dolu tarafı da bu...