Sosyal medyanın hayatımıza kattıkları kadar götürdükleri de vardır. Ortalama bir insan günlük en azından 2.5 saatten fazlasını sosyal medya hesaplarında geçiriyor. Sosyal medyada gördüğümüz hayatlara ise bazen özenebiliyor ve onları kıskanabiliyoruz. İşte tüm bunlar ise bizlere tükenmişlik sendromunu getirebiliyor. Sosyal medyanın hayatımıza kattığı dezavantajlardan birkaçı ise şunlar...

Sürekli Kıyaslama

Başkalarının başarıları, hayatları, fiziksel görünümleri mükemmel gibi sunuldukça kişi kendi hayatını değersiz görmeye başlar. Ben neden onun gibi değilim sorusunu kendisine sorar daima. Bu kıyaslama öz değer algısının aşınmasına neden olabilir. Sosyal medyada gördüğümüz her şeye inanmak bizleri derinden yaralayabilir. Sürekli olarak kıyaslama yaparsak bu durum tükenmişliğe kadar bizi sürükleyebilir.

Sürekli Uyarılma - Beyin Yorgunluğu

Hızlı içerik tüketimi dikkat dağınıklığı yapabiliyor. Hayatta bazen yaptığımız işlere konsantre olabilmemiz zorlaşabilir. İşte bu gibi durumlarda konsantrasyon problemleri yaşarız. Beyin sürekli yeni içerikle uyarıldığı zaman gerçek hayattaki dinginlik sıkıcı gelmeye başlar. Bu da odaklanma güçlüğü ve motivasyon kaybıyla sonuçlanabilir.

Zihinsel Yorgunlukla Baş Etme Stratejileri
Zihinsel Yorgunlukla Baş Etme Stratejileri
İçeriği Görüntüle

Beğeni ve Onay Arayışı

Hepimiz sosyal medyaya girdiğimiz zaman orada paylaştığımız resimlere like gelmesini isteriz. İşte bu durum sürekli hâle geldiği zaman hayatımızı artık ona göre şekillendirmeye başlarız. Beğeni ve onay her bir içerik için geçerli olmaya başlar. Beğenilme sayısı ise bir zaman sonra kişinin kendisine verdiği değer ile ölçülmeye başlar. Bu nedenle sosyal medyaya bağımlı hâle geldiyseniz o hâlde bu duruma bir son demenin vakti geldi de geçiyor bile...