Hayatımızda yer alan en önemli unsurlardan birisi de su. Tatlı su kaynakları nehirlerden ve barajlardan elde edilen sularla işimizi görüyoruz. Temizleniyoruz, içiyoruz, bulaşık yıkıyoruz... Su olmadan rahat ve konforlu bir yaşam sürdürebilmek mümkün değil. Ülkemizde ise son yıllarda artan kuraklık nedeniyle hayatımızda birçok değişiklik meydana geldi. Öncelikli olarak planlı su kesintileri başladı. Elimizdeki suyun daima kıymetini bilmek gerekiyor.
Bizler ise insanoğlu olarak elimizdekinin kıymetini ancak yitirince anlıyoruz. Elimizde su varken ve bol-bereketliyken onu hunharca harcıyoruz. Böyle yapmamak gerekiyor aslında. Örneğin bulaşık yıkarken elimizde, boşa suyu akıtmamak lazım. Yine banyo yaparken boşa giden suyu başka bir yerde değerlendirmek lazım veya kendimize bir kova alarak bu kovadan yıkanmamız şart.
Çünkü elimizdeki su kaynakları giderek tükeniyor. Denizler, nehirler gemilerin kimyasal artıklarına maruz kalıyor. Birde bunun üstüne kuraklık eklendiği zaman içecek su miktarında önemli miktarda azalma meydana geliyor.
Kuraklığa Karşı Neler Yapılabilir?
Bolca ağaçlandırma, çevremizi kirletmeme vs. bunlar kuraklığa karşı ve ülkemizin çöl olmamasına karşı atılabilecek adımlardan. Yine herkes ihtiyacı kadar suyu kullanması lazım. Çok fazla su tüketimi yapmamak lazım. Örneğin duş süremizi çok uzun tutmamak ve yıkandıktan hemen sonra suyu kapatmak gerekiyor. Boşa harcadığımız her miktar su fazladan yaptığımız bir israf anlamını taşıyor. Önümüzdeki günlerde su konusunda daha da fazla sıkıntı çekmemek için toplum olarak aklımızı başımıza almamız ve israftan kaçınmamız gerekiyor.