İlk dört gün sahadaydım.

                Adeta şölen havası.

                Ya da milli bir festival.

                Ayağımıza kadar getirilmiş.

                Organizasyondan tam anlamıyla nasiplenmeliydim.

                Stantları görebilmek/gezebilmek ne mümkün.

                Uçak gösterileri buna fırsat vermedi ki.

                Türk Yıldızları nefes keserken.

                Solo Türk uçakları dudak uçuklattı.

                Jandarma Komutanlığı helikopterleri milletine selam dururken, gözbebeklerimiz gururla alkışlandı.

                Özel harekatçılarımızın havada zincir görüntüleri ise bambaşkaydı.

                Gökyüzü bu güzelliklerle süslenirken, kurumlarımız ürünleriyle geleceğe dönük hedeflerini vurguluyorlardı.

                Teknofesti gezenler aradıklarını fazlasıyla bulurken, doyasıya tadını çıkardı.

                Milli Savunma Sanayimizle göğsümüz kabardı.

                1940'larda Vecihi Kuş'un başlattığı çalışmaların önü kesilse de, Hürkuş ile kapısı aralanan uçak sanayine tanık olmak ayrı bir duyguydu.

                Atatürk'ün 'İstikbal Göklerdedir' cümlesinin gereği Teknofest  Samsun'da sergileniyordu.

                Bilime açılan beyinlerin stantlarını gezmek istesek de yetişemedik.

                Ben yapamadıysam kimse yapamamıştır.

                Meraklı kalabalıktan detaylı bilgileri alma bile alamadık.

                Terör inlerini darmadağın eden komandolarımız ve bordo berelilerle milletimiz kucaklaştı.

                Millet evlatlarına öylesine sarıldı ki.

                Silahlı Kuvvetlerimizin uçaklarından tutun.

                Teröristlerin korkulu rüyaları SİHA, İHA ve gelecek yıl envantere girecek insansız muharip uçağı Kızılelma dikkat çekti.

                Roketsan standında ürettiğimiz füzelerle ülkenin gücüne vakıf olurken, Makine Kimyanın üretip envantere giren son model silahlarla gururumuz daha da arttı.

                Askeri ve emniyet birimlerimizin teknolojiyi en ince detayına kadar kullanıp, aldıkları sonuçları bizzat kendilerinden dinledik.

                Açılışı anlamlı bir gün 30 Ağustos ile nitelerken ziyaretçi sayısı gün geçtikçe katlandı.

                Savunma sanayisinde yerli ürünlerimizin bu seviyeye gelmesine tanık olan Samsunlu her noktada kendisini resimledi.

                Eskişehirli lise öğrencilerinin tramvaylar, Muğlalı öğrencilerin elektriği otomobillerde verimli kullanımı, üniversite gençliğinin 'Bizde bu yetenek var' diyerek ortaya çıkardıkları projeler umut vericiydi.

                Samsun dışına çıktığım için kapanışa tanık olamadım.

                Somut yerli ürünleri zincir mağazalardaki oyuncaklarla mizah yapanların yanında, gençlerimizin ay yıldızlı bayrağın gölgesinde neleri başarabileceği kanaatiyle mutlu olduk.

                Teşekkürler Türk Gençliği.

                Bu gururu yaşattığınız için.