Başlangıçta 'şanslı' olduğu düşünülmüştür Devlet Bahçeli'nin. Öyle ya Türk dünyasının 'Son Başbuğunun' koltuğuna oturmak, her kula nasip olacak bir mazhariyet, bir şans değildi. O koltuk, Devlet Bahçeli'ye nasip olmuştu.

Giderek bunun Devlet Bahçeli için bir şanssızlık olduğunu düşünenler çoğalmaya başladı. Sıradan bir genel başkanlık koltuğunu doldurmak başka bir şeydi Alparslan Türkeş'in koltuğuna oturmak başka bir şey. Birincisini doldurmak herkes için mümkündü. Ama ikincisini yani son Başbuğun koltuğunu doldurmak ise kimse için mümkün değildi. Devlet Bahçeli şimdi bu imkansızın altında eziliyor.

Evet, o koltuğu doldurmak kimse için söz konusu değildi ve kimse Devlet Bahçeli'den Türkeş'in koltuğunu doldurmasını beklemiyordu ama o mirası böylesine har vurup harman savurmasını, ülkücü fikir tarlasını bu kadar susuz bırakmasını ve kadroları böylesine dağıtmasını da beklemiyordu. Yapması gerekeni yapamayan Devlet Bahçeli, ne yazık yapmaması gerekeni yapıyor. Yapılması gerekeni başaramayan Bahçeli yapılmaması gerekeni yapmakta son derece başarılı olabiliyor. Bu sadece onun adına değil MHP ve ülkücü hareket adına da büyük bir şanssızlık.

Türkeş Beyin milli tefekkürünün çizdiği yolda büyük mesafeler kat eden MHP, bugün hem soldaki hem de sağdaki yerli ve milli tüm unsurların ikinci partisidir. Doğru politika ve yeterli çalışmayla hem AKP'den hem de CHP'den oy alabilecek tek partidir. Ama bu parti bu avantajına rağmen hala yüzde onlarda dolaşıyorsa ve daha aşağılara düşme dolayısıyla da TBMM dışında kalma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyorsa; Devlet Bahçeli ve parti üst kademesinin politikalarını ve konumlarını gözden geçirmeleri şarttır. Bahçeli ve genel merkez yönetimi başarısızlığın tahlilini yapmak, hesabını vermek ve yerlerini partiyi daha iyi yöneteceğini iddia edenlere kavgasız, dövüşsüz devretmek yerine yönetimin yanlışlarını dile getirenleri ülkücü ahlaka yakışmayacak bir üslupla suçlamaktadır. Bu tavır, partiyi bir süre sonra çok daha derin girdaplara ve hatta muhtemelen bir kardeş kavgasına sürükleme tehlikesini içinde barındırmaktadır.

Birçok MHP ve ülkücü kızacak, en azından kırılacak ama acı gerçekle yüzleşmek zamanıdır. MHP tarihinin en kritik dönemecindedir. Ya akıl ve ülküdaşlık duygusu galip gelecek ve Devlet Bahçeli 'ağabey' rolü üstlenerek yerini demokratik bir seçimle ve tüm grupların ortak iradesiyle belirlenecek ve herkesin etrafında birleşeceği bir genel başkana devredecek ya da MHP parçalanacaktır. Parçalanacak MHP'den Devlet Bahçeli ve ekibine bir başarısızlığın faturasından ve onun utancı ve acısından başka bir şey kalmayacaktır.