n

n
n
n
n Bir Ramazan ayı daha geride kaldı. Oruç tutanımız oldu, tutamayanımız oldu. Sayılı günler çabuk geçtiği için Ramazan ayı da başladığı gibi bitti. Daha doğrusu bana öyle geldi. Geçen yılki Ramazanda aramızda olup da bu yılki Ramazan ayında aramızda olmayanlar gibi, önümüzdeki Ramazana da kim öle kim kala…
n
n Bir bayram günü III. Mustafa nın veziri Koca Ragıp Paşa nın konağında yapılan sohbet sırasında Ragıp Paşa Şair Haşmet e “Senin de borcun var mı Haşmet?” diye sorar. Şair Haşmet de; “Evet efendim, mahalle bakkalına bin kuruş, kasaba beş yüz kuruş...” Ragıp Paşa sorusunun anlaşılmadığını düşünerek şu açıklamayla birlikte tekrarlar sorusunu. “Ben onu sormuyorum, oruç borcun var mı?” Şair Haşmet’in cevabı da ders verir türdendir: “Paşam, oruç borcunu Yüce Allah sorar; sizin soracağınız ancak kul borcudur.”Maddi kültür unsurları bu kadar ön planda değilken eski bayramların havası da bir başkaydı. Şehirlerde bile bayramlar eskiden bir başka kutlanır, ne kadar çok hısım akraba, konu komşu ve mahalleli ile bayramlaşılırsa haklı olarak o kadar çok sevap kazanılacağına inanılırdı. İnsanlar bu samimi inanç doğrultusunda bayramlaşır, büyüklerin elleri içtenlikle öpülürdü…
n
n
n
n Son yıllarda çok şey değişti sosyal yaşamımızda. Kime ne zararı olduysa önce büyüklerin elini öpmek küçüklere yasaklanır gibi oldu. Kendini çağdaş sanan bir kısım zavallılar, el öpen küçüklere; “El öpmek de neymiş, bunlar eski adetler, tokalaşın” telkininde bulunmaya başladı. Bir müddet sonra da toplumda el öpmeler yavaş yavaş azalmaya yüz tuttu. Durum böyle olunca büyük küçük arasında; karşılıklı saygı ve sevginin bir göstergesi olan el öpme âdeti kimi yerlerde hepten, kimi yerlerde de çoğunlukla ortadan kalkmaya başladı.Haberleşme bu kadar yaygın değilken, uzaklarda olanlar bayramdan günler önce en güzel bayram kartları ile anne baba, hısım akraba ve yakın arkadaşlarının bayramlarını kutlardı. Sabit ve taşınır telefonların hayatımıza girmesi ile birlikte bayram kartları da tarih oldu. Bir müddet sonra cep telefonu dediğimiz taşınır telefonlar sabit telefonların pabucunu dama attı. Sabit telefonla birkaç dakikalığına da olsa karşı tarafın sesini duyarak yapılan bayramlaşmalar yapılmamaya başlandı. Bunun yerini de cep telefonları ile yapılan kısa mesajlaşmalarla, internet üzerinden yapılan kutlamalar aldı. Bana göre, milli ve manevi değerlerinden uzaklaşan toplumları gelecekte hiç de iyi günler beklemiyor. Dini bayramları bayramın manevi havasına uygun olarak kutlanmasını istiyorsak; bizlerin bugün çocuklarımızla birlikte onlara örnek olacak şekilde yaşamamız gerekiyor. Dini bayram günleri 4-5 yıldızlı otellerde geçirilecek tatil günleri olmamalı. Tatil, tatil günlerinde yapılmalı. Sonra Ramazan Bayramı’nın adı şeker bayramı olarak ifade edilmemeli. Siz değerli okurlarımın Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerle kutlar, daha nice bayramlara sağlık, mutluluk ve esenlikler içinde ulaşmanızı dilerim…
n
n
n
order abortion pill redirect where can i buy abortion pills