n

n
n Gıdalarımızın hazmedildiği anda kanımıza şeker olarak geçen bölümüne karbonhidrat denir.
n
n Glisemik İndeksi yüksek karbonhidratlar hızla kana karışır ve kan şekerini çabucak yükseltir. Reçel, bal,pirinç, beyaz ekmek örnektir.Bu gıdalara basit karbonhidrat deriz.
n
n Yavaş yavaş kana karışan, kan şekerini yavaş yükselten karbonhidratların Glisemik indeksi düşüktür. Kepekli ekmek, bulgur, yeşil muz, ekşi elma örnektir. Bu gıdalara kompleks karbonhidratlar deriz.
n
n Basit karbonhidratlardan uzak durmanız gerekir ama, glisemik indekslerini düşürmeyi öğrenebilirseniz onları da rahatlıkla tüketebilirsiniz.
n
n Yenmesi gerekenler kompleks karbonhidratlardır.
n
n Sağlıklı beslenmede İster basit, ister kompleks karbonhidrat olsun her öğünde karbonhidrat miktarı almamız gereken enerjinin ı civarında olmak zorundadır.
n
n Doktorunuza gidip yaş kilo,boy ve günlük aktivitenize göre almanız gereken kaloriyi öğrenebilirsiniz.
n
n Örnek verelim:
n
n 45 yaşında
n
n 170 cm boyda
n
n 80 kilo ağırlığında
n
n Hareketsiz yaşam süren bir kişi
n
n 2000 kkal. Civarında günlük enerji almalıdır.
n
n Bu kalorinin ı 1200 kkal. dir. 1 Gram karbonhidratta 4 kkal bulunduğuna göre, 1200 ü 4 e bölelim 300 gram karbonhidrat eder.
n
n Hangi gıdada ne kadar karbonhidrat olduğunu bilmek her insan için gereklidir.
n
n İNSÜLİN KULLANAN HASTALAR İÇİN İSE GIDANIN KARBONHİDRAT MİKTARINI BİLMEK MECBURİDİR.
n
n Pratik ölçüler aklımızda kalmalıdır. Basit bir öğle yemeği düşünelim:
n
n Bir tas çorba genellikle 30 gram,
n
n 2 dilim ekmek 30 gram,
n
n 6 kaşık pilav 50 gram,
n
n 8 kaşık kuru fasulye 30 gram,
n
n 4-5 kaşık salata 5 gram,
n
n Bir su bardağı yoğurt 10 gram karbonhidrattır.
n
n Yemekte yağ ve et bulunabilir.
n
n Yağ ve etin karbonhidratı 0 kabul edilir.
n
n Günde 300 gram karbonhidrat alması gerekli kişi her öğünde 100 gram karbonhidrat alacağından örnekteki toplam 155 gram gr karbonhidrat içeren besinlerden 50 gramını, örneğin pilavı yemezse ideal beslenmiş olur.
n
n
n
n TEMEL DİYABET
n
n STRESSİZ YAŞAM ZOR DEĞİLDİR.
n
n Diyabet hastası Temel, Tansiyon hastası Fadime ve küçük Dursun konuşmayı çok seven aile üyeleri imiş. Birbirlerinin sözünü keserek çoğu kez kendilerinden söz ederlermiş. Küçük Dursun da bu şekilde konuşmanın normal olduğunu zanneder, okulda arkadaşlarının hatta bazen öğretmeninin sözünü keser kendisi ile ilgili konuşur çevresindeki konuşmaları umursamazmış.
n
n Bir gün küçük dursun eve ağlayarak gelmiş. Temel de Fadime de merakla oğullarına ‘Neden ağlıyorsun?’ diye sormuşlar.
n
n Küçük Dursun: ‘Öğretmeninin sözünü kesip konuştum, o da beni arkadaşlarımın önünde azarladı. Çok üzüldüm’ diye ağlamaya devam etmiş.
n
n Fadime ve Temel öğretmene çok kızmışlar. Şikâyet için okul müdürüne gitmişler.
n
n Müdürün yanında Temel konuşurken, Fadime Temel’in sözünü kesip konuşmaya giriyor, ya da Temel Fadime’nin sözünü kesip konuşmaya başlıyormuş.
n
n Müdür çok eğitimli, tecrübeli iyi bir idareciymiş. Temel’i ve Fadime’yi hiç sözlerini kesmeden dinlemiş.
n
n ‘Sizleri dinledim. Yalnız ben konuşurken sözümü kesmeyecekseniz konuşmaya başlayayım’ demiş.
n
n Temel ve Fadime kendilerine çok garip gelen müdürün bu isteği üzerine mecburen susmuşlar.
n
n Müdür konuşmaya başlamış: Biz burada çocuklarımızın iyi bir eğitim almaları için önce dinlemeyi öğretiyoruz. Öğretmenini çok iyi dinleyen bir çocuk ileride başarılı olur. İYİ BİR DİNLEYİCİ OLMAK VE KARŞINIZDAKİ KİŞİNİN KENDİSİNDEN SÖZ ETMESİNE FIRSAT VERMEK ÜSTÜN BİR MEZİYETTİR. Üstelik devamlı kendinden söz eden, başkasına konuşma fırsatı vermeyen, siz konuşurken sözünüzü kesen bir kişiyi ancak çok yakınınızsa hoş görebilirsiniz. Bu yapıdaki çocuğu hiçbir arkadaşı sevmez. İleride sevilmeyen biri olmasın diye öğretmeni onu uyarmıştır. Bu şikâyet edilecek değil, teşekkür edilecek bir davranıştır. Değince; Temel ve Fadime çok utanmış.
n
n O günden sonra davranışlarını değiştirip birbirlerini dinlemeye ve sözlerini kesmemeye özen göstermişler ve Küçük Dursun’a iyi örnek anne ve baba olmuşlar. Müdürün: İYİ BİR DİNLEYİCİ OLUN VE KARŞINIZDAKİ KİŞİNİN KENDİSİNDEN SÖZ ETMESİNE FIRSAT VERİN sözünü ömür boyu dinlemişler.Oğulları Dursun’a da bu konuyu iyice öğretmişler. Çok daha huzurlu stressiz bir yaşam sürmüşler.
n
n Müdür de Temel ve Fadime yanından ayrılınca teneffüste öğretmeni yanına çağırmış ve ‘Bak öğretmen bey, çocuğu haklı bir sebepten sınıfın içerisinde azarlamışsın.
n
n Son derece haklı da olsan bir çocuğu arkadaşlarının yanında azarlamak doğru değil. Tenkitleri yalnız yapacaksın.
n
n Çocuğu teneffüste yanına çağırıp davranışının çok hatalı olduğunu birebir anlatsa idin çocuğu daha iyi eğitir, daha iyi bir insan olmasını sağlayabilirdin.
n
n TENKİTLERİNİZİ BİRE BİR ,YANINIZDA KİMSE OLMADAN, AMA ÖVGÜLERİNİZİ HERKES DUYACAK ŞEKİLDE YAPIN.
n
n
n
n
n
n AKTİF OTURMA EGZERSİZİ:
n
n - Derin bir nefes alarak sandalyenin ön kısmına oturun.
n
n - Bacaklarınızı hafifçe açın
n
n -Mümkün olduğunca dik oturun
n
n - Ellerinizi bacaklarınızın üzerine koyarak destek alın
n
n -Öne ve aşağıya bakarak vucudunuzun üst kısmını yavaşça öne doğru eğin nefes vermeye başlayın
n
n -Bu pozisyonu 7 saniye koruyun
n
n -Başlangıç pozisyonuna derin bir nefes alın geri dönün.
n
n -Egzersizi yaparken nefes verin
n
n -Oturduğunuz zaman bu egzersiz aklınıza gelsin ve aktif ve oturun.
n
n
n
n Gelecek yazı : Yaşam biçimi değişimine devam edelim.
n