Askerle polisi karşı karşıya getiren 15 Temmuz darbe kalkışmasında ilk açıklamalara göre 161 vatan evladını şehit verdik.20 ölü 1440 da yaralı var.Şehitlerimiz asker,polis ya da sivil hangisi olursa olsun canımızı acıttı.Öyle ki sebep olanlara hep birlikte isyan ettik ,lanet okuduk.Kendi halkına ,kendi ,kardeşine tankın namlusunu çeviren zihniyeti kabul etmek ,darbeye arka çıkmak hiçbir şekilde doğru değildir.Askeri polise,polisi askere düşman eden hain eller yüzünden verdiğimiz şehitlerin her birinin acısı tarifsiz ve derin.Yaşanan bu acı ve düşündürücü olayların demokrasi tarihimizdeki izleri hiç silinmeyecektir.Kim hangi kötülüğü ülkesine ve milletine yapmışsa ,kim bu kötülüğü nasıl bertaraf etmişse bütün çıplaklığı ile aydınlanacak gelecek nesillere de aktarılacaktır.Bu unutulmaması gereken önemli bir olaydır ,şehitlerle birlikte unutulmamalıdır.

15 Temmuz darbe girişiminde çeşitli noktalarda şehit düşen 161 şehidi toprağa verirken içi acımayan canı yanmayan kimse yoktur.Şehit edilen asker de bizim,polis de bizim ,sivil de bizim.Kardeşin kardeşe kurşun sıkmasını anlamak mümkün değil.Bu nasıl bir gözü dönmüşlük bu nasıl bir kepazelik ki kahraman vatan evlatları, emanete ihanet edenler tarafından şehit ediliyor.Birliğimize,beraberliğimize ,kardeşliğimize ,demokrasimize ,hak ve özgürlüklerimize saldıran anlayış kimden gelirse gelsin yanlıştır.Askerle polisi karşı karşıya getiren haindir.Ne acıdır ki, 15 Temmuz gecesi yapılan budur. Gölbaşı'ndaki Polis Özel Harekat Merkezi'nin ve Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün ciddi anlamda bombalı saldırıya maruz kalması, bir ihanet hareketi değilse nedir.Polis de bizim asker de bizim bunu yapanlar kimdir, onlar için asker denilebilir mi? Resmen intihar etmişlerdir.Bu olay hem haince, hem de alçakçadır. Ancak bu durum birilerinin asker düşmanlığı yapmasına açık kapı bırakmamalıdır. Öyle ki nereye gittiğini dahi bilmeyen olayın şaşkınlığı içerisinde heyecanla, korkuyla hareket eden silahsız teslim olan 20 yaşındaki er ya da erbaş rütbesindeki evlatlarımızın kötü muameleye tabi tutulmasını, teslim olmuş PKK'lı teröriste yapılmayanın onlara yapılmasını anlamak ve kabul etmek vicdansızlık ve askeri aşağılamaktır.Darbe girişiminde bulunanlar kadar 20 yaşındaki Mehmetçiğe bunu yapanlar da canımızı acıtmıştır.Ne acıdır ki bu olaylar sırasında sapla saman karıştırılmış ,her zaman olduğu gibi kurunun yanında yaşın da yanmaya başladığı görülmüştür. Sağduyu,merhamet ,vicdan ve hukuk öfkemize yenik düşmemelidir.Polis ,asker sivil şehitlerimiz var elbette bundan büyük bir acı duyuyoruz.Hiçbir şekilde öfke kontrolünü elden bırakmayalım ve hukukun dışına da çıkmayalım.Bir ve beraber olalım bütün kötülüklere karşı ayrımsız dik duralım.Terörist başı Öcalan'ı bile linç etmeyen bu onurlu millet, 20 yaşındaki evladını nasıl linç eder,bunu önleyen buna karşı çıkan polis de halk da bizimdir ,bunu da unutmayalım.Keşke 20 yaşındaki Mehmetçiğe linç görüntüleri hiç yaşanmasaydı.Ama vatandaşların bazılarının aşırı tepkisi yüzünden bunlarda yaşandı.Şimdi keşke bunlar hiç yaşanmasaydı diyenlerin çoğunlukta olduğunu düşünüyorum.

Devletimiz ve halkımız 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle zor bir sınavdan darbeyi önleyerek geçmiştir. Askerimiz,polisimiz ve sivil vatandaşlarımız şehit olmuş ama darbecilere istediklerini teslim etmemiştir.Ülkeye zor günler yaşatmak isteyen içimizdeki darbeciler bu defa bu yüzden başaramadılar.Millete rağmen bu işi yapmanın mümkün olmadığı bir kez daha görülmüştür. Asker de polis de bu ülkenin ayrımsız öz evlatlarıdır. Kimse ortalığı karıştırmak için kin ve nefret tohumları ekerek ülkemizi ve milletimizi karıştırmaya kalkışmasın ,Türk milleti buna meydan vermez,başka kapıya…