Depremin vurduğu Hatay’da Rönesans Rezidans’ın enkazından 2 gün sonra kurtarılan Cemile İncili, aynı enkazda kaybolan ablasından ve yeğeninden gelecek haberi aylardır umutla bekliyor.

 Hayata yeniden başlayan İncili, aynı enkazda cesetleri bile çıkmayan ablası Mevlüde ve yeğeni Mehmet Şükrü İncili’den gelecek haberi umutla bekliyor. Asrın felaketinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen umudunu kaybetmeyen kadın, ablasının ve yeğeninin bir mezarı olsun istiyor.

Enkaz altında yeğeni ve ablasıyla konuştu

Rezidansın yıkılmasının ardından enkazda ablası ve yeğeniyle aralarında geçen diyaloğu anlatan Cemile İncili, "Bir yerde sıkışıp kaldım. Yeğenim ’hala iyi misiniz’ diye seslendi. ’Biz iyiyiz’ dedim. Çünkü ablamın sesini duyuyordum. Yeğenim, ’hala ben nefes alamıyorum, zorlanıyorum’ dedi. Ben ’sesimizi duyan kimse yok mu’ diye bağırdım. O sırada ablam ve yeğenim ’çok bağırma oksijenini bitirme’ diye seslendiler. Yeğenim nefes alamıyordu ve ablam inliyordu. Yeğenimin sesini duymaz oldum. Sağ elimi zor oynatıyordum. Tahtaya vurup ses çıkarttım. Sesimi duyup kurtardılar" dedi.

"Ben kurtarıldım ama yeğenim ve ablamdan hiçbir haber yok"

Enkazdan 2 gün sonra kurtulan İncili, ablasının ve yeğeninin bir mezarının olmasını istediğini belirterek, "Onların seslerini duyup iki gün enkazın altında kalmak, inanın bulamadığım her günden daha fazla canım acıyor. Ben kurtarıldım ama yeğenim ve ablamdan hiçbir haber yok. Hiçbir iz bulamadım. Onların yaşayıp yaşamadığını veya kurtarılıp kurtarılmadığına dair hiçbir bilgisine ulaşamadım. Tüm hastanelere baktık ama bir bilgiye ulaşamadık. 1 yıl olacak ama hiçbir izlerine rastlamadım. Onları bulmak istiyorum. Bir mezarlarının olmasını istiyorum. Kurtuldum ama kurtulduğuma sevinmiyorum çünkü sevdiklerimi bulamıyorum" ifadelerini kullandı.