Bakır işlemeciliğiyle ün kazanan Gaziantep’te, usta eller tarafından tamamen geleneksel yöntemlerle hazırlanan ürünler büyük ilgi topluyor. Özellikle Osmanlı ve Selçuklu izleri taşıyan, tek parça olarak şekillendirilen ve tamamlanması aylar süren Hitit vazo takımı, bölgedeki el sanatlarının ulaştığı üst düzey ustalığı gözler önüne seriyor. 600 bin TL’ye alıcı bulan bu nadide eser, sadece birkaç ustanın hâlâ icra edebildiği bir sanatın yaşayan örneği olarak dikkat çekiyor.
Osmanlı ve Selçuklu Motifli Vazo Takımı Dudak Uçuklatıyor
Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık’ın özenle koruduğu ve satışa sunduğu Hitit vazo takımı, bakır sanatının nadide örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Üzerinde Osmanlı ile Selçuklu dönemlerine ait motiflerin bulunduğu takım, kentte sayılı ustalar tarafından üretiliyor. El işçiliğiyle hazırlanan bu özel vazo seti, kaynak ve makine desteği olmadan tek parça halinde işleniyor.
3 Ayda Tamamlanıyor, Değeri Antikayla Yarışıyor
Takımın üretimi tam 3 ay sürerken, bu zaman dilimi boyunca her detayı büyük bir özenle işleniyor. Bakır işlemeciliğinde coğrafi işaret sahibi olan Gaziantep’te üretilen bu vazo, işçiliğiyle antika değeri taşıyor. Başkan Açık, bu eserin yapımının sıradan bir ustanın harcı olmadığını vurgularken, “40-50 yıllık tecrübesi olan ustalar bile bu vazo setini kolay kolay ortaya koyamaz” dedi.
“Bu Eseri Yapan Usta Sayısı Parmağı Geçmiyor”
Vazo takımının üretim sürecine dair detaylar paylaşan Açık, söz konusu eserin sadece gündüz saatlerinde işlenebildiğini belirtti. Motiflerin doğru şekilde görülebilmesi için ışığın elverişli olması gerektiğini söyleyen Açık, “Bu tarz ürünleri artık çok az usta yapabiliyor. Eldeki mevcut takımı 600 bin TL’ye satıyorum. Ancak aynı ürünü yeniden yaptırabilir miyim, o konuda şüpheliyim. Çünkü bu işlemenin ustası sayılı kaldı” ifadelerini kullandı.
“Her Nakış Usta Eli İster”
Açık’a göre, Hitit vazo takımı sadece fiyatıyla değil, taşıdığı anlamla da benzersiz bir ürün. “Bu nakışları herkes işleyemez. Vazonun taşıdığı desenler, tarihî izleri bugüne taşıyor” diyen Açık, eserin sanat yönüne de dikkat çekti. Gelecek kuşaklara aktarılabilecek bu sanatın devamı için ustaların desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
