Uyku tutmadı!

Kalktım.

Katlanır balkon camını açtım.

Usul usul kar yağıyordu…

Güvercinler balkon pervazında homurdanıyordu.

Rahatsız etmemek için, usulca camı kapattım.

Işığı yaktım.

Günlük gazetelere baktım.

İlker Başbuğ'un 'Vatan ve Hürriyet' şiiri dikkatimi çekti.

Okumaya başladım.

*/**

Toprak suyum,

hürriyet nefesim.

Uğrunda kanımızı ve canımızı verdiğimiz,

bu vatan,

bu hürriyet bizim,

hepimizin.

O zaman,

neden bu sen ve ben?

neden bu kin ve hiddet?

Kardeşim benim,

kendine gel ve silkelen,

farkında ol,

oynanan oyunun,

ve yüreğinde hisset,

şehitlerin acısını,

masum insanların yaşadıklarını.

Unutma,

duyarsız kalırsan

bugün her şeye,

gün gelir bulamazsın,

alacağın bir son nefesi,

gömüleceğin bir toprak parçasını bile.

*/**

Evet!

Uyku tutmadı!

Katlanır balkon camını açtım.

Yağan kar durmuştu.

Güvercinler pervazda suskundu.

Günlük gazetelere tekrar baktım.

Namık Kemal'in Hürriyet Kasidesinden:

'Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten.'yazıyordu.