Deplasmanda oynadığımız Keçiörengücü maçını tribünde izledim. Televizyon başında izleyen herkesin de gördüğü gibi, oynanan oyun tat vermedi.
Ön alanda baskıyı da, organize bir şekilde hücuma girmeyi de başaramadık maçın genelinde.
Ligi takip eden herkes rakip Keçiörengücü kalecisi Metin Uçar'ın libero gibi oynadığını, ceza sahası dışına sıkça çıktığını bilir. Keçiören takımının yemesi muhtemel bir golü biz kendi ağlarımızda gördük.
Hücumdaki tek şansımız Fofana'ydı. Fofana bir şeyler yaparsa golü bulabilecektik. Nitekim öyle de oldu. Sol kanadı koridor yaparak 5-6 kez çizgiye inmeyi başardı ve birinde Yasin'e golü attırdı. Yasin attığı gol dışında sahada yok gibiydi.
Fofana'nın çizgiden altı pasa çıkardığı bir topa Tolcay Ciğerci müsait pozisyonda çok kötü vurarak saç baş yoldurttu. Oyunda kaldığı süre boyunca da hiçbir varlık gösteremedi. Fizik olarak da yetersiz olduğu ortada. Kendisi bırakın Samsunspor'u, bu ligin futbolcusu bile değil.
Eze'nin olmamasıyla hücum gücünün yarısını kaybeden Keçiören takımına haddinden fazla pozisyon verdik. İki topları direkten döndü, bir tanesi çizgiden çıkarıldı. Bu açıdan baktığımızda galibiyeti kaçıran tarafın onlar olduğunu söyleyebiliriz.
Zira biz 1-1'i yakaladıktan sonra rüzgarı arkamıza alıp ikinci golü bulacak gibi bir izlenim de vermedik. İkinci gol için yeterli vaktimiz olmasına rağmen pozisyona bile giremedik. Beraberliğe razı gibiydik.
Keçiören Aktepe Stadı'nın sahasının suni çim olmasından dolayı kayıp düşmeler, topa basmalar sıkça yaşandı. Bir sakatlık olmasa bari diye içimizden geçirirken, devre arasında oyuna giren Junior Tallo sahada 10 dakika bile kalamadan sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı. Sakatlığından dolayı hazırlık maçları da dahil olmak üzere hiçbir maçta kadroya bile giremeyen, bu sezonun transferdeki en büyük başarısızlık örneği olarak gösterilen Melunovic'in yerine alınan Junior Tallo'nun henüz ilk maçında sakatlanarak oyundan çıkması hepimize güler misin ağlar mısın dedirtti.
Rakiplerin puan kaybetmeye devam ettiği şu haftalarda biz de cömertçe puan kaybederek ilk 2'ye yaklaşamıyoruz.
Maçtan sonra Başkan Yüksel Yıldırım ile ayak üstü görüşme şansımız oldu. Üzgün görünüyordu, kendisinin de mevcut durumdan memnun olmadığı belliydi. Transferle ilgili çalışmaların devam ettiğini belirtti.
İçerideki Bursaspor maçının ardından takım yeniden Ankara'ya gelecek. Bursaspor galibiyetinin ardından Gençlerbirliği deplasmanında 3 puan için biz de yeniden takımımızın yanında olacağız.