Ne İçe Dönük Ne Dışa Dönük: 3. Kişilik Tipi Ortaya Çıktı

Psikoloji dünyasında uzun süredir bilinen içe dönük ve dışa dönük ayrımı sarsılıyor. Amerikalı psikiyatrist Rami Kaminsky, klasik tanımlamaların dışında üçüncü bir kişilik tipi önerdi. Bu tip, sosyal gruplara ait olma ihtiyacı duymayan ve kendi yolunu çizen kişilerden oluşuyor.

Bağımsız ve Kurallara Meydan Okuyan Kişilik

Kaminsky’nin tanımladığı bu yeni tip, diğer insanların onayına ihtiyaç duymadan hareket eden bireyleri kapsıyor. Sosyal gruplara katılmak onlar için zorunlu değil. Hatta bazıları kalabalık etkinliklerden kaçmayı tercih edebiliyor. Duygusal bağımsızlık, bu tipin en belirgin özelliği. Örneğin, arkadaşlarının veya ailenin düşüncesiyle değil, kendi değerleriyle karar veriyorlar.

Az Kişiyle Derin Bağlar

Bu kişiler çok sosyal olmasalar da, gerçekten güven duydukları insanlarla güçlü ilişkiler kurabiliyorlar. Yani kalabalıkta kaybolup gitmek yerine, samimi ve derin bağlar yaratıyorlar. Bazen eski tanıdıklarıyla yıllar sonra bile iletişimlerini sürdürebiliyorlar, tıpkı üniversite yıllarından kalan sıkı arkadaşlıklar gibi.

Özgün Düşünce ve Kendi Kuralları

Popüler akımlar veya moda trendleri bu kişiler için önemli değil. Genellikle eleştirel bir bakış açısıyla hareket ediyorlar. Kendi geleneklerini oluşturmak onlar için normal; toplumsal ritüellere bağlı kalmak zorunda hissetmiyorlar. Bu durum bazı çevrelerde “tuhaf” algılanabiliyor ama Kaminsky bunun bir bozukluk olmadığını, sadece farklı bir kişilik çeşidi olduğunu vurguluyor.

Sıcacık Ev Menüsü Hazır! Bugün Sofraya Ne Koysam Diyenlere Pratik Kış Lezzetleri
Sıcacık Ev Menüsü Hazır! Bugün Sofraya Ne Koysam Diyenlere Pratik Kış Lezzetleri
İçeriği Görüntüle

Bilim Dünyası Şüpheli

Yine de her psikolog bu fikre sıcak bakmıyor. Eleştirmenler, üçüncü bir kategori yaratmanın yapay olabileceğini ve yeterli bilimsel kanıt olmadığını söylüyor. Bazıları ise bu tip bireylerin yanlış anlaşılma ve damgalanma riskinin yüksek olduğunu belirtiyor. Geçmişte astroloji ve popüler “insan tasarımı” sistemleri gibi kavramların tartışmaya yol açtığı gibi, bu yeni yaklaşım da kafalarda soru işareti bırakıyor.