Samsunun genlerinde var

n Fuat Köktaş’ın dün mevcut yönetime ve taban politikası yerine genel merkez adını kullanarak ayakta kalmaya çalışan siyaset kıdemlilerine karşı kazandığı galibiyet, Samsun’un tarihini ve Samsunlunun gen yapısını bilmeyenlere sürpriz olabilir; ama bana sürpriz olmadı. Demokratik tavır ve “tek adamlığa” yahut da “merkez baskısına karşı çıkış” bu kentin tarihinde ve bu halkın genetiğinde var.

n Serbest Fırka denemesini bilenler ne demek istediğimizi anlamışlardır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek hakim olduğu bir dönemde ve çok partili demokrasi denememizin daha ikincisinde Samsun mevcut iktidara baş kaldırmış ve oyunu Serbest Fırka’ya vermiştir. Hem de kurtarıcı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın sağlığında ve cumhurbaşkanlığında.

n Genel merkezin parti hiyerarşisi ve hukuk kuralları içinde aldığı bağlayıcı kararlara riayet başka bir şeydir, genel merkezde birilerine dayanarak “genel merkez benim arkamda” diye ortaya çıkmak başka bir şeydir. Biri parti olmanın gereğidir diğeri ise parti olamamanın tipik bir tezahürüdür. Biri partisi için kendisini feda etmenin diğeri ise kendi ikbali için partisini alet etmeye kalkmanın ifadesidir.

n Bir buçuk ay kadar önce aynı oyun MHP’de tezgahlanmak istenmiş, kendisini genel merkez ya da en azından genel merkezin temsilcisi ilan edenlerin tertipleri, partililerin kararlı tutumlarıyla bozulmuştu. Dün de çok daha kapsamlı ve çok daha açıktan sahnelenen tertip, AK Partililerin kararlı tutumuyla bozuldu.

n Gözüken o ki, Samsunluyu “beni seçmezseniz genel merkez sizi döver” gibi ucuz tehditlerle korkutmak mümkün olmuyor. Bir buçuk ay ara ile iki ayrı partide genel merkez istismarcılarının kaybetmesinin tek izahı budur.

n Dünkü seçimin görünen galibi Fuat Köktaş’tır ama görünmeyen galibi de Adem Güney’dir. Bu sonuçta birlik ve beraberlik uğruna sahada sanki kendisi adaymış gibi çalışmasının çok katkısı olmuştur. Canik İlçe Başkanı Yılmaz Hocaoğlu’nu da unutmamak lazım.

n Galibin olduğu yerde mağlup da olacaktır. Bu seçimin asıl mağlubu ve mağduru Osman Çetinkaya değildir; önce Cemal Yılmaz Demir sonra da Mustafa Demir’dir. Zira Osman Çetinkaya’nın arkasındaki asıl güç de, geleceğe yönelik hayali ve iddiası olan, en azından olduğu farz edilenler de onlardı.

n Bu seçim aynı zamanda dosta sadakatin, vefanın ve hem dostuna sahip çıkarken hem de hasmına meydan okurken dik durmanın da zaferi olmuştur. Hayırlı olsun.