Öğretmenlerin çalışma koşullarında karşılaştıkları
güçlüklerin yanı sıra
ekonomik sıkıntıları da ortada...
Azdan çok şey yapması beklenen
öğretmenlerin,herkesi çökerten maddi ve manevi erozyonun
sonucunda,toplum içindeki konumları da
eskisi gibi değil elbette...
Eti senin, kemiği benim devri mazide...
Öğretmen, öğrencisine
neredeyse yüksek sesle konuşamıyor...
Hele bir de veli ona kafayı takmışsa...
Dayak mı yer, bıçak mı bilemem!..
Öğrencinin 100 metre öteden gördüğü öğretmenine saygıyla eğilip yakasını iliklediği eski günler nerede?..
Aslında, ne öğretmen ne öğrenci ne de veli
eskisi gibi ya....
Hiç unutmam...

Ortaokulda öğrenciyken,
bir kafeteryada beni sigara içerken gören öğretmenimden ertesi gün 45 dakikalık dersin tamamında dayak yemiştim...
Gıkım çıkmamıştı; Niye dövüyorsunuz?
bile diyememiştim...
Rahmetli babama da anlatamamıştım bu olayı... Çünkü, bir dayak da ondan yiyecektim...
O öğretmen Mahmut Çoldu... Hababam Sınıfındaki
Mahmut Hoca gibi
öğrencilerini evlat bilen, kardeş sayan
ve onlara sadece dersi değil, hayatı da öğreten adamdı...
Öğretmenler öğrencilerini
dövsün demiyorum...
İlgi eksikliğini görüyorum...
Öğretmen lider insandır...
Lider, zorlukları aşabilen ve sorunlar karşısında
çözüm üretendir...
Öğretmenler,içinde yaşadıkları her türlü olumsuz koşullara rağmen üretken yapılarıyla
toplumun aydınlığa kavuşmasında
öncülük yapabilirse,çok şeyin değişeceğine inanıyorum...
Çuvaldızı biraz da kendimize batırsak mı? diyorum...
Küçük bir özeleştiri bize ne kaybettirir?..
Başöğretmeni getirin akıllara...
Gününüz kutlu olsun, saygılarımla...