Merhaba sevgili okurlar.

Bu haftadan itibaren hafta da bir kez de olsa siz değerli okuyucularımız ile bu köşede buluşacağım.

Malumunuz olduğu gibi tabiri caiz ise 7'den 77'ye herkesin gündeminde siyaset var. Herkes 31 Mart akşamı açıklanacak olan seçim sonuçlarına kilitlenmiş durumda. 31 Mart akşamı kim kazanırsa kazansın bana göre herkes sandığa saygı göstermek zorunda.

Demokrasi ilkelerinde de anlatıldığı gibi çoğunluk azınlığın hakkını gözetmeli, azınlık ise çoğunluğa tabi olmalıdır ki birlik beraberlik içerisinde hoşgörü ile yaşayabilelim.

Seçimlere sadece birkaç gün kaldı ancak seçmenin çoğunluğu halen kime oy vereceği konusunda kararsız durumda. Bu durumu aylardır yapılan anket sonuçları da destekliyor.

Siyasetçi seçim çalışmaları kapsamında nasıl herkesi kucaklıyorsa, seçmende aynı nezaketle kapısına giden her siyasetçiyi kucaklıyor ancak kime oy vereceğini sır gibi saklıyor. Hal böyle olunca da bana göre artık seçmende bir siyaset sergiliyor.

Görünen o ki seçmenin kafası karışık dolayısıyla da kararsız seçmen kararını sandık başında verecek gibi duruyor.

Hal böyle olunca da kararsız seçmenin siyaseti, sandıklara büyük oranda etki edeceği kanaatindeyim.

Birkaç gün içinde hangi aday kararsız seçmeni ikna ederek oylarını alabilecek 31 Mart akşamı hep birlikte göreceğiz.

Hoşçakalın.