Jet Uçağından Dünya'ya Enerji Aktarıldı

Güneş enerjisinin Dünya’ya uzaydan aktarılması fikri, Japon araştırmacıların gerçekleştirdiği dikkat çekici bir deneyle büyük bir adım daha ileri taşındı. Japonya Uzay Sistemleri (JSS) tarafından yürütülen son testlerde, yüksek hızla hareket eden bir jet uçağı aracılığıyla yere konumlandırılmış alıcılara başarıyla enerji ışınlandı. Bu gelişme, gelecekte yörüngeye yerleştirilecek güneş panellerinden Dünya’ya kesintisiz enerji iletimi sağlanabileceğini gösteriyor.

Daha önce 100 metreye kadar kablosuz enerji aktarımında başarı sağlayan JSS, bu kez birkaç yüz kilometre hızla seyreden bir jetten 5 kilometre mesafedeki anten dizilerine mikrodalga formunda enerji transfer etti. Uçuş boyunca farklı yönlerden gönderilen sinyallerle yapılan test, sistemin yönlendirme doğruluğunu da doğrulamış oldu.

Karmaşık Mikrodalga Teknolojisi ile Yüksek Hedefleme Hassasiyeti

Kullanılan teknolojik altyapı, kuantum girişim prensipleriyle çalışan faz dizili mikrodalga anten sistemlerine dayanıyor. Bu sistemde çok sayıda mikrodalga verici, senkronize bir biçimde belirli frekans ve fazlarda çalışıyor. Ortaya çıkan enerji dalgaları, belirli bir yönde üst üste binerek hedeflenen noktada yoğun bir ışın oluştururken, istenmeyen yönlere yayılan dalgalar ise birbirini nötrlüyor. Bu sayede, milyonlarca küçük sinyal tek bir güçlü enerji demeti hâline getirilerek hassas biçimde yönlendiriliyor.

Uzay Güneş Santralleri 7/24 Enerji Sağlayabilir

Yörüngede konuşlandırılacak güneş santralleri, yeryüzündekilere göre pek çok avantaj sunuyor. Atmosfer dışındaki konumları sayesinde daha fazla ışınım toplayabilen bu sistemler, gece gündüz fark etmeksizin enerji iletimi yapabiliyor. Bu durum, kesintisiz enerji sağlayan bir altyapı için büyük potansiyel taşıyor. Ayrıca, yüzeyde yalnızca enerji alıcılarının bulunması gerektiğinden, kara kullanım alanı oldukça az.

Yalnızca akademik çevrelerin değil, teknoloji dünyasının da ilgisini çeken bu alan, yakın zamanda Eric Schmidt gibi isimlerin de gündemindeydi. Schmidt, yapay zekâ temelli veri merkezlerinin uzaya taşınması gerektiğini öne sürmüş, Relativity Space gibi girişimlerin bu yönde çalışmalara başladığını açıklamıştı.

Güçlü Fırsatlar ve Ciddi Zorluklar

Buna karşın teknolojinin önünde hâlâ aşılması gereken bazı önemli problemler bulunuyor. Mikrodalga şeklinde iletilen enerjinin yeniden elektriğe çevrilmesi sürecinde yaşanan verim kaybı, sistemin etkinliğini düşürebiliyor. Ayrıca, uzayda yer alacak panellerin mikrometeorlar ve enkaz riski gibi fiziksel tehditlerle karşı karşıya olması, mühendislik açısından büyük zorluklar yaratıyor. Mikrodalga ışınlarının potansiyel birer silaha dönüşme ihtimali de güvenlik kaygılarını beraberinde getiriyor.

JSS’nin nihai hedefi, 36 bin kilometrelik sabit yörüngede yer alacak uydular aracılığıyla Dünya’ya enerji transferi sağlamak. Benzer şekilde ABD ve Çin gibi ülkeler de bu alanda paralel projeler yürütüyor. Artan küresel enerji ihtiyacına uzay tabanlı güneş santralleri ile çözüm bulunması artık uzak bir ihtimal değil; bu teknoloji her geçen gün daha somut hâle geliyor.

Bilim Dünyasında Çığır Açan Gelişme! Farelere Verilen “Gençlik Kokteyli” Ömrü %35’e Kadar Uzattı
Bilim Dünyasında Çığır Açan Gelişme! Farelere Verilen “Gençlik Kokteyli” Ömrü %35’e Kadar Uzattı
İçeriği Görüntüle