Muhteşem tarihi dokusu , mitolojik öyküleri , farklı kültürlerin oluşturduğu renkli mozaiği , gastronominin başkenti , damak çatlatan lezzetleri ile Gaziantep i gönlüme mühürleyerek Harran ovasına doğru Vira Bismillah çekiyorum .
Olsun varsın denizi yok ama Balıklı Gölü var Urfa nın. Ben de Urfalıyım zaten ezelden.
Fırat ın bir yeşil incisi var boynuna gerdanlık gibi dolanan. Böğründen Fırat geçen Halfeti . Tekne ile Fırat ı yararak gitmek yere batan camiinin alemine dokunmak.
Dicle ve Fırat iki önemli su . Suyun getirdiği hayat . Hiç su kokladınız mı bilmem. Ancak Fırat ın suyunu avuçladığımda sadece ab-u hayat değil , ciğerlerinize hoş bir rahiyanın da dolduğunu hissediyorsunuz. İşte bu nedendir ki ;
Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar zengin bir ülkedir. Dedi. Ebediyete göç eden meşhur anchormanimiz.
Bölge insanlık tarihini etkileyecek güce sahip.
Aslında gizli ve gizemli bir hazine Mezopotamya.
Ancak feodal yapının ve yanlış politikaların getirdiği fakirliğin , yoksulluğun pençesinde can çekişiyor bu mümbit topraklar.
Bütün güçler bu topraklara sahip olma savaşını veriyor. Ancak bilmedikleri tek bir şey var.
Toprağın gerçek ve mutlak sahibi topraktır sadece.
İnsanoğlu ise aymaz ve doymaz duygularının esiri olarak daima kendini tüketecektir.
Dünya tarihini domino taşları gibi yıkacak olan Göbekli tepe yi görmek beni sarstı.
Tam 12.000 yıl öncesine ait Mısır piramitlerinin efsanelerini dahi alt üst edecek bir tarihe gebe Göbekli tepe.
Dünyanın en eski ve en büyük tapınağı.
Neolitik dönemin gizlerini kutsayan Göbekli tepe hafızamda derin izler bıraktı.
Bir gün belki de tüm tabuların arkeoloji ,astronomi , din , tarih v.b bilinen tüm bilgilerin mumlarını söndürüp yerine yeni ışıklarını hatta projektörlerini yakacak Göbekli tepe.
Balıklı göl ,eski kiliseler , Hz. Eyüp Hz. İbrahim türbeleri kalesi ,müzesi çarşıları ve Harran evleri ile iflah olmaz bir tutku Urfa.
Tüm medeniyetlerin belki de ilk nefesin alındığı bu yerde , bedenimi mistik ve tarif edilmez duygular kapladı. Herkes bu atmosferi yaşamalı.
İnsan ilk önce kendi ülkesini tanımalı imiş meğer.
Bu gezi beni inanılmaz zenginleştirdi ve hayata bakış açımı değiştirdi.
Halep siluet gibi görünüyor uzaktan . Geceleri top sesleri duyuluyor zaman , zaman.
Bütün bunlara karşın insanlar gülümsüyor ve yardım sever.
Yüzlerinde derin ve anlaşılmaz çizgiler var. Hayatın acımasızca çizdiği.
Sabah kahvaltısını ciğercide yaptık. İnanılmaz bir lezzet.
Ciğerci ve küçük yamağı Halil.
Halil in babası beş kardeşini ve Halil i annesine bırakıp kaçıyor.
Halil daha çok küçük. Sadece on yaşında. Okula gitmiyor eve ekmek götürmek için ciğercide çalışıyor.
Oysa Halil in ciğeri zaten göz, göz olmuş yanıyor. Ayağında ayakkabısı yok .
Kocaman iki gözün çerçevelediği güzel bir çocuk o . Kalem tutması gereken elleri kızgın şişlerle dağlanmış avuçları ile.
Cebine koyduğum parayı utanarak alıyor konuşamıyor dahi sevinçten.
İnsanlar aciz , fakir ve yoksul. Şartlar zor ve acımasız.
Baklava çalan çocuklar çetesi de bu toprağın çocukları idi.
Eğitmezsen , doyurmazsan baklava da çalar ,elektrik de çalar.
Harran a Harvard üniversitesi yaptınız da okumadılar mı ?
Harran a harlı bir ateş yakmışlar . Sadece alev, alev yanan bir ateş.
Böyle yolculuklar hayatımda iz bırakıyor. Tanrı dan biraz daha zaman istiyorum
gitmek ,görmek yazmak ve zenginleşmek için.
Yol arkadaşım ise bir Canan. Candan yakın genç dost ve gülümseyen yoluma şevk ve enerji katıyor. Yorulduğumda elimi tutan .
Harran da yanıyor harlı bir ateş. Bu ateş başka bir ateş.Yürek yangının iflah olmaz ateşi.


SOKAĞINIZIN KÖŞESİNDE BİR KEDİNİN AÇ YATMASI VİCDANINIZIACITMIYOR MU
SOKAK HAYVANLARI İÇİN KAPINIZIN ÖNÜNE BİR KAP SU BİR KAP YEMEK KOYUN LÜTFEN.

.