Hayat öyle bir oyun ki gerçekten bazen bu oyunun içine düşüyoruz. Yine hayatta öyle dertler var ki Allah vermesin diyoruz. Kendi derdimizi en büyük sanıp da yolumuza devam ediyor. Bir de bakıyoruz ki bizden daha fazla dert sahibi insanlar görüyoruz. İşte o zaman halimize şükrediyoruz. Stres ve problem, dert sahibi olabilmek için sorumluluk sahibi olmak yeterli olabiliyor. Bazen ev veya bazen iş ortamında istemediğimiz durumlarda kendimizi bulabiliyoruz. Yine bazen kendimize" tüm bu sıkıntılar ne için?" diye sorup duruyoruz...
İşte bu gibi zor zamanlardan geçiyorsanız hayata farklı bir bakış açısından bakmakta fayda var. Çünkü bazen işlerin içerisine o kadar dalarız ki dışarıdan bir gözle olayları görebilmek zorlaşır. Dertleriniz ve problemleriniz varsa sizde insansınız bu durum gayet doğal! Peki dert ve sıkıntı içerisindeysek neler yapmalıyız?
Dert ve Sıkıntılara Karşı Ne Yapılmalı?
Öncelikli olarak burada devreye iki unsur giriyor. Dert ve sıkıntılar insanlara imtihan sebebiyle verilir. İnançlı insanlara göre bu durum böyledir. Bizler yoldan çıktıkça hayat bizlere imtihan ve musibet şeklinde geri döner. Buradaki amaç bizleri tekrardan hidayete ulaştırmaktır. Dert ve sıkıntılara karşı öncelikli olarak mantığımızı ve aklımızı kullanarak çözüm aramalıyız.
Yani tevekkül edeceksek bile elimizden gelenin en iyisini yaptıktan sonra etmeliyiz. Eğer bizler üzerimize düşen görevleri yapmadan sıkıntılardan sadece dua ederek çıkmayı bekleyecek olursak daha çok bekleriz.




