n

n
n Hafta sonu Atakum Kent Konseyi’nin genel kurulu yapıldı.
n
n Genel kurul denilince alışılageldiği üzere seçim çağrışımı yapıyor.
n
n Ancak Atakum Kent Konseyi olarak burada amaç, olabildiğince geniş bir temsiliyetle Atakum’la ilgili önceliği olduğunu düşündüğümüz konuları, birlikte tartışabilmek ve ortak düşünebilmek. Nitekim bu da genel kurul üyelerinin katılımlarıyla oluyor.
n
n Bundan sonra her ayın ilk cumartesi günü bu toplantılar tertiplenmeye çalışılacak.
n
n Hafta sonu yapılan genel kurulda ana konumuz Atakum’da yapılan dere ıslahlarıydı.
n
n Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi aynı zamanda kendi alanlarında uzman değerli arkadaşlarımın yaptığı çalışmaları objektif bir biçimde genel kurulla paylaştık.
n
n Burada amacımız; salt eleştiri getirmek yerine mevcut olan durumu ortaya koyarak daha geniş katılımlı bir değerlendirme yapabilmekti.
n
n Dere ıslahı gibi teknik çalışmaların nasıl yapıldığına dair daha öncesinde sözlü ve şematik bilgileri dinlemiş ve görmüş olmama rağmen kendimi yine de bu konuya hep uzak hissetmişimdir.
n
n Ancak yapılan çalışmaların ya da uygulamaların gerçek görsel halleri, farklı açılardan fotoğraf kareleri olarak tek tek önünüze geldiğinde; yapılan yanlışlıkları ve çarpıklıkları işte o zaman tam olarak fark edebiliyorsunuz.
n
n Bu sözlerimden yapılanların bütününde hata yapıldığı anlamı çıkarılmamalıdır.
n
n Tabiî ki çalışmalar işin ehli kurumlar ve meslek erbapları tarafından gerçekleştirilmektedir. Buna hiç kimsenin bir diyeceği yok.
n
n Ancak “bu çalışmaları şekillendiren nedir?”, biraz buna bakmak gerekir diye düşünüyorum…
n
n Yani, biz bir yol yapacaksak, arazi koşulları elverdiği halde yolu eğri büğrü yapıyoruz.
n
n Dere yatağına, hatta dere üzerine binalar inşa edip dereyi kenara kaydırıyoruz.
n
n Islah ettiğimiz dereleri bir yerde dar bir yerde geniş bırakıyoruz.
n
n Sonra, biraz fazla yağmur yağıyor. Su akacak yer arıyor, bulamıyor. Dar yerden geçemiyor. Ve kenti sel alıyor. İnsanlar canlarından mallarından oluyor.
n
n Sonra hep bir ağızdan atıp tutmaya başlıyoruz.
n
n …
n
n Bu nasıl oluyor?
n
n Bir gün Amerikalının biri Türkiye ye gezmeye gelmiş bir yerde durmuş bir de bakmış bizim köylüler ellerinde kazma kürek habire kazıyorlar,
n
n sormuş
n
n -Ne yapıyorsunuz siz böyle?
n
n Köylü:
n
n -Yol yapıyoruz demiş
n
n Amerikalı bakmış en önde bir de eşek var merak etmiş yine sormuş:
n
n -Peki o eşek ne yapıyor öyle en önde?
n
n Köylü:
n
n -O demiş buradaki yolları iyi bilir o önden yol gösteriyor biz peşine kazıyoruz
n
n Amerikalı gülmüş:
n
n -Peki o eşek olmasaydı ne yapacaktınız? demiş.
n
n Köylü biraz düşündükten sonra:
n
n -O zaman Amerika’dan mühendis getirtirdik demiş.
n
n Başımıza ne geliyorsa işte hep bu eşeklerden geliyor…
n