Bugünkü yazımda CHP ‘nin Genel Başkanlık Kurultayına eni konu yer veririm diye düşünüyordum. Ama kurultayı izledikten sonra anladım ki bu kongreden bir köşe yazısı çıkmaz. Sadece küçük bir not çıkar. CHP’den bu saatten sonra olsa olsa CANLI MÜZE olur. Ne iş üretebilir ne de muhalefet . Niye diye soran olursa , kendilerine herhangi bir AK Parti İlçe Kongresini izlemesini tavsiye ederim.
Gelelim asıl konumuza. Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN , seçilir seçilmez ayağının tozu ile iki adet yurtdışı gezisi gerçekleştirdi. Biri KKTC‘ye diğeri de Azerbaycan ‘a. İkisi de Türk Cumhuriyeti. Rahmetli Turgut Özal da cumhurbaşkanı iken Türk Cumhuriyetlerine kapsamlı bir gezi planlarken, şüpheli bir biçimde vefat etti.!!!
Bu bana AK Parti’nin ilk iktidara geldiği zamanlardaki Tayyip Beyin yurtdışı gezilerini hatırlattı. O kadar hızlı şekilde seyahat ve yurtdışı gezileri yapıyordu ki, gündemi takip etmekte zorlanıyorduk. Basın ise durmadan AK Parti, irtica getirecek gürültüsü çıkarıyordu. Aradan 13 yıl geçti. İrtica falan gelmedi. Üstüne üstlük terör sorunu hemen hemen bitme noktasına geldi.
Hızlı şekilde, yurtdışı seyahatleri ile Cumhurbaşkanlığı görevine başlayan Sn. Cumhurbaşkanımız, aslında Başbakanlık dönemindekinden daha az hareketli olmayan bir Cumhurbaşkanlığı dönemi geçireceğinin de sinyallerini veriyor. Birileri bu sefer de Tayyip ERDOĞAN ,Başkanlık Sistemine giden yolu açacak, padişahlık getirecek paranoyası türetmeye çalışıyor. Bu şer çabası da tutmayacak ve gene yanılacaklar.
Birilerinin zannettiğinin aksine, Sn. Cumhurbaşkanımız, üzerinde oturduğu manevi ve kültürel mirasın sahipliğini yapmanın derdinde. İkide bir de ,Bosna’dan ,Arakan ‘a diye söze başlayan ,Cumhurbaşkanımız aslında bunu ima etmeye çalışıyor. Bazılarının ise bu duruş hiç hoşuna gitmiyor. Millet ise bu duruşun ve tavrın takipçisi. Hem destekliyor hem de takip ediyor. Muasır medeniyet seviyesinin temsilcisi sayılan Batı, daima Doğu’nun maddi ve manevi kaynaklarını araklamaya, sömürmeye alışıktır. Bunu yaparken de o kadar güzel siyaset yürütürler ki yaptıkları hırsızlığın günahını taşıyacak yerel bir günah keçisi muhakkak bulurlar. Rahmetli Menderes ‘e yaptıkları budur aslında. Rahmetli Turgut Özal’ın da başına gelen farksızdır.
İlk defa, bu soyguna One Minute diyen bir ev sahibimiz var. Batı ve içerideki işbirlikçilerini rahatsız eden şey de bu. Soyguna devam edemeyecekler. Yavuz hırsız ev sahibini bu sefer bastıramadı. Zira ev sahibi tam KASIMPAŞALI !!!