Gerçek Değer Artık Görülebilecek
Gayrimenkul piyasasında özellikle konut ve arsa fiyatlarındaki aşırı artışa karşı önemli bir adım atıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, vatandaşların ve yatırımcıların mülklerin gerçek piyasa değerine ulaşabilmesini sağlamak amacıyla "Değer Bilgi Merkezi" uygulamasını başlatıyor. Bu sistem ile birlikte, Değer Bilgi Haritaları üzerinden taşınmazların mevcut piyasa değerleri daha net bir şekilde görülebilecek.
Projeye göre, bu uygulama ilk olarak 2026 yılının ilk çeyreğine kadar İstanbul'da hizmete alınacak. Ardından 2027 yılı ortasına dek Türkiye’nin 81 ilinde aktif hale getirilmesi hedefleniyor. İstanbul’daki uygulamanın devreye girmesiyle birlikte kentin taşınmaz ekonomisi daha adil ve şeffaf bir şekilde takip edilebilecek.
Üç Boyutlu Şehirler Geliyor
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen "Üç Boyutlu Şehir Modelleri Projesi" ile şehirlerin dijital ikizleri oluşturuluyor. Bu kapsamda, kentsel bölgelerdeki tüm yapıların mevcut durumları üç boyutlu olarak modellenerek dijital ortama aktarılıyor. Her binanın yaşı, sınıfı, bağımsız bölüm sayısı, adres bilgileri, kullanım amacı ve mülkiyet detayları gibi bilgiler bu sistemle entegre edilerek yönetilebilecek.
Farklı kamu kurumları tarafından zamanla oluşturulan adres bilgileri, imar durumları, kamusal kısıtlamalar gibi birçok veri, tapu ve kadastro verileriyle entegre edilerek binaya dair tüm bilgilere tek platformdan erişim sağlanacak. Parsel, bina, bağımsız bölüm, adres ve plan bilgileri arasındaki bağlantı güçlendirilerek sistem üzerinden hızlı analizler yapılabilecek.
Kapsamlı Veriyle Yeni Planlamalar Mümkün
Bu gelişmiş veri altyapısı sayesinde, kentsel dönüşüm projelerinden vergilendirme sistemlerine, afet yönetiminden altyapı ve ulaşım planlamalarına kadar pek çok alanda verimli planlamalar yapılabilecek. Aynı zamanda bankacılık, sigortacılık, risk değerlendirme, emlak değerleme, şehircilik, inşaat ve mimarlık gibi meslek gruplarına da güçlü bir bilgi desteği sunulacak.
Projenin bir diğer önemli özelliği ise mahalle, ilçe ve il düzeyindeki idari birimlerde detaylı sosyoekonomik analizlerin yapılmasına olanak sağlaması. Mahallelerin gelir seviyesi, eğitim durumu ve sağlık verileri gibi bilgiler ışığında kamu ve özel sektör yatırımlarının daha verimli ve ihtiyaçlara uygun şekilde yönlendirilmesi mümkün hale gelecek.
