Son yıllarda genç yaşta felç geçiren bireylerin sayısında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Eskiden daha çok ileri yaş grubuna ait bir sağlık sorunu olarak bilinen felç, artık 20’li ve 30’lu yaşlardaki bireyleri de tehdit ediyor. Peki, bu artışın arkasındaki nedenler neler?
Yaşam Tarzı ve Beslenme Alışkanlıkları
Modern yaşamın beraberinde getirdiği düzensiz uyku, yoğun stres, hareketsizlik ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları gençlerde felç riskini artıran başlıca nedenler arasında. Özellikle fast food tarzı yüksek kalorili, düşük besin değerine sahip yiyeceklerin fazla tüketilmesi tansiyon, kolesterol ve diyabet gibi felçle doğrudan bağlantılı hastalıklara zemin hazırlıyor.
Teknoloji Bağımlılığı ve Hareketsizlik
Uzun saatler boyunca bilgisayar başında veya telefona bakarak geçirilen zaman, gençlerde fiziksel aktivitenin azalmasına sebep oluyor. Hareket eksikliği ise zamanla damar sağlığını bozarak beyin damarlarında tıkanmalara yol açabiliyor. Bu durum da genç yaşta felç geçirme olasılığını ciddi biçimde artırıyor.
Sigara ve Alkol Tüketimi
Sigara kullanımı beyin damarlarını daraltırken, aşırı alkol tüketimi de kan basıncını yükselterek felç riskini katlıyor. Yapılan araştırmalar, düzenli olarak sigara içen genç bireylerin felç geçirme olasılığının içmeyenlere göre çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Genetik ve Kronik Hastalıklar
Bazı gençlerde ise felcin nedeni genetik yatkınlık ya da erken yaşta ortaya çıkan kronik hastalıklar olabiliyor. Özellikle doğuştan gelen pıhtılaşma bozuklukları, kalp ritim bozuklukları ya da diyabet gibi rahatsızlıklar, genç yaşta felç riskini artıran etkenler arasında yer alıyor.
Stres ve Psikolojik Etkenler
Yoğun iş temposu, akademik baskılar ve sosyal kaygılar da gençlerin fiziksel sağlığını doğrudan etkiliyor. Sürekli stres altında olan gençlerin tansiyon seviyeleri normalin üzerine çıkabiliyor, bu da felç için zemin hazırlayabiliyor.
Ne Yapmalı?
Uzmanlar, gençlerde felç riskinin önüne geçmek için düzenli spor yapılmasını, sağlıklı ve dengeli beslenilmesini, sigara ve alkolden uzak durulmasını tavsiye ediyor. Ayrıca tansiyon, kolesterol ve şeker gibi değerlerin periyodik olarak kontrol edilmesi, olası riskleri erkenden tespit etmek adına büyük önem taşıyor.
