Kenelerin Taşıdığı Tehlike: KKKA Vaka Sayıları Artıyor
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Çetin, sıcak havaların etkisiyle kırsal alanlarda yaygınlaşan kene ısırmaları sonucunda artan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarına dikkat çekti. Özellikle Sivas, Yozgat, Tokat, Amasya, Giresun, Erzincan ve Gümüşhane gibi illerde vaka yoğunluğunun gözlemlendiğini belirten Çetin, nisan ayı itibarıyla enfeksiyon vakalarının yeniden görülmeye başlandığını aktardı.
Prof. Dr. Çetin, “Mayıs ayı itibarıyla kene popülasyonundaki artışla birlikte vaka sayılarında da yükselme bekliyoruz. Vatandaşlarımızın bu dönemde çok daha temkinli davranması gerekiyor. Özellikle açık alanda vakit geçiren bireyler dikkatli olmalı. Örneğin piknik yaparken ya da doğada zaman geçirirken kenelere karşı önlem alınması büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Kene Isırıklarına Karşı Basit Ama Etkili Önlemler
Kenelere karşı alınabilecek önlemleri de sıralayan Prof. Dr. Çetin, “Doğal alanlarda bulunurken pantolon paçalarının çorap içine sokulması, koruyucu bir tedbirdir. Yapılan araştırmalar, kenelerin %60-70 oranında bacak bölgesinden vücuda giriş yaptığını ortaya koyuyor. Ayrıca açık renkli kıyafetler giymek, kenelerin fark edilmesini kolaylaştıracağı için bir diğer önemli korunma yöntemidir” ifadelerini kullandı.
Kenelerin Coğrafyası Genişliyor: Sadece Türkiye Değil
Kene kaynaklı hastalıkların yalnızca Türkiye’yle sınırlı kalmadığına işaret eden Çetin, “Sadece Orta Anadolu ve Doğu Anadolu’da değil; İran, Irak, Azerbaycan, bazı Afrika ülkeleri ve Balkanlar da KKKA vakalarının artış gösterdiği bölgeler arasında. Özellikle göçmen kuşlar aracılığıyla kenelerin taşınması, hastalığın yayılmasında ciddi rol oynuyor” dedi.
mRNA Teknolojisiyle Yeni Aşı Umudu
Klasik yöntemlerle üretilen aşıların etkisinin sınırlı kaldığını ifade eden Prof. Dr. Çetin, umut verici gelişmeleri şöyle aktardı:
“Şu anda üzerinde çalışılan aşılar, mRNA teknolojisi kullanılarak geliştiriliyor. İlk denemelerde bu aşıların oldukça yüksek etki gösterdiği tespit edildi. Eğer insan deneylerinde de benzer sonuçlar alınırsa, KKKA hastalığına karşı güçlü bir koruma sağlayabiliriz. Tıpkı Covid-19'daki gibi, bu hastalık için de önümüzdeki yıllarda yaygın aşılama sürecine geçilmesi mümkün görünüyor.”
Sadece Aşı Değil: İlaç Geliştirme Çabaları da Sürüyor
Prof. Dr. Çetin ayrıca tedavi alanındaki çalışmalara da değindi: “KKKA’ya karşı şu anda doğrudan etkili bir ilaç bulunmamakta. Mevcut tedavi, diğer viral hastalıklarda da kullanılan antiviral ilaçlar ile sürdürülüyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün koordinasyonunda, çeşitli ülkelerden akademisyenlerin katılımıyla, bu hastalığa özel etkili ilaçlar geliştirmek üzere birden fazla konsorsiyum aktif olarak çalışıyor. Üstelik bu projelerde bizim üniversitemizden bilim insanları da yer alıyor.”
mRNA teknolojisinin sağlık alanındaki yeni umutlardan biri haline geldiği bu dönemde, KKKA hastalığına karşı geliştirilen aşı çalışmaları, hem Türkiye hem de küresel sağlık otoriteleri tarafından dikkatle izleniyor.