Ne kadar üzülsek, istemesek de Türkiye’nin iş cinayetlerinde Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sırada yer aldığı uluslararası istatistiklerle ortada.
Adeta ülkemizle özdeşleşen, bir türlü önlenemeyen bu kötü tablo, yadsınmaz acı bir gerçek.
Soma ve Ermenek’teki maden facialarının ardından nihayet çıkarılan yasal düzenlemeler bu kötü tabloyu ne denli ortadan kaldıracak bakalım.
Kitlesel ölümlerin ardından işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin cezai yaptırımlar, TBMM tatile girmeden çıkarılan son torba yasada yer aldı.
Torba yasada işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarını yakından ilgilendiren çok sayıda düzenlemeler yer alıyor.
Uzmanlar en çok işverenin bordrolu çalışanı olmaktan yakınıyor. İşyerindeki aksaklıklardan ötürü işverenini bakanlığa şikayet edenler, işini yitirme kaygısı yaşıyor.
Torba yasadaki yeni düzenleme ile uzman ve hekimlerin sorumluluk sınırı belirleniyor.
Yasaya göre, iş güvenliği uzmanlarının görev alabilmeleri için çok tehlikeli sınıftaki işyerlerinde A , tehlikeli sınıftaki işyerlerinde B, az tehlikeli işyerlerinde ise C sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olmaları gerekiyor.
İşyeri hekimi ile iş güvenliği uzmanı, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili eksiklik, aksaklıkları işverene yazılı olarak bildirecek, bunların düzeltilmesinden, önerilen önlemlerin alınmasından işveren sorumlu olacak.
İşyerinde işi acil durdurmayı gerektiren bir eksiklik olması ve işverenin önlem almaması durumunda uzman bunu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bildirecek.
Bildirim işçilerin görebileceği şekilde ilan edilecek, bakanlık bu eksiklikten ötürü işyerinde üretimin durdurulmasına karar verebilecek.
İşveren, işyerindeki aksaklıkları, ihmalleri, alınmayan, geciktirilen önlemleri bakanlığa bildiren işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının işine son veremeyecek.
Görüldüğü gibi, işyerindeki aksaklıları saptayarak bakanlığa ileten hekim ve uzmanlar bundan böyle “işten atılma” kaygısı taşımayacak.
Bu düzenleme; bir anlamda görevini yasalar doğrultusunda yapan hekim ve uzmanlara iş güvencesi sağlıyor.
Eğer işveren kendisini şikayet eden işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanını işten çıkarırsa, bu personele 1 yıllık ücreti tutarında tazminat ödeyecek.
Yine bunun yanı sıra, işyerinde üretimi durduracak bir eksikliği, aksaklığı bakanlığa bildirmeyen iş güvenliği uzmanının belgesi 3-6 ay süre ile askıya alınabilecek.
Halen 650 bin olan çok tehlikeli ve tehlikeli işyerlerinden sadece 180 bini işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırıyor.
Bu sayının düşük olmasından dolayı hekim ve uzman çalıştırmayan işverene uygulanan para cezaları, yüzde 25 ile yüzde 200 oranında artırıldı.
Yasa ile birlikte tehlikeli sınıftaki bir işyerinde iş güvenliği uzmanı çalıştırmayan işverene aylık 6.167 lira yerine bundan böyle 12 bin 334 lira para cezası kesilecek.
Torba yasa ile daha önce işyeri hekimi ve uzmanı çalıştırmayan işverenlerin para cezası da affedilmeyecek.
Bu düzenlemelerin hayata geçirilmesi kuşkusuz iyi niyetli ve iş cinayetlerini önlemeye yönelik girişimler.
Ancak Türkiye’nin bu kötü sıralamadan kurtulabilmesi için bu düzenlemelerin ne denli uygulandığını denetlemek de en az yasa kadar önemli.