n

n
n Dünyayı tam ortasından ikiye bölmüşüz, görünmeyen çizgilerle… Konumuz coğrafya değil, ben de Kuzey ve Güney kutbundan bahsetmiyorum. Kimseye de ders vermek haddimize değil. Bölünmüşüz, bunun uçarı kaçarı, lamı cimi yok. Dünya başından beri bunun sıkıntısını çekiyor. Kadın ve erkek… Ayrı uçlara sürgün yedik. Yerküre uluslara bölünürken, kadın ve erkeklerin gizli bölünüşü gözardı edilmiş. Irk ırk, sınır sınır, renk renk ülkeler… Hatta bazı sınırlar muntazam çizgiler halinde. Bu da merak ettiğim ayrı bir durum. Hangi akla hizmetten böyle boydan boya parseller gibi bölünmüş? Marlo Morgan’ın “Bir Çift Yürek” kitabını okuyanlar hatırlar, başka bir kabilenin toprakları demek, başka türküler demektir. Sınırlar türkülerle, yani yerel kültürle belirlenir. Yaşadığımız yüzyılın bazı siyasi bölünmelerine bakın, harita üzerinde boydan boya bir çizgi. Üçgenler, dikdörtgenler sere serpe. Acaba o çizgiler, engebeli hiçbir dağa dokunmadan nasıl hızla aşağı iniveriyorlar? Neyse, bu konuyu siyasetçilere, tarihçilere ve coğrafyacılara bırakalım.
n
n Asıl kafa karıştırıcı olan kadın ve erkek ırkının bölünmüşlüğünü yok saymamız. İki cins arası savaştan bahsetmiyoruz. Güç mücadelesi olarak kabul edilebilir; ama buna kesinlikle savaş ve savaş sonucu ayrışma diyemeyiz. Sonuçta kadın ve erkeğin birbirini tamamlayan unsurlar olarak tasarlandığını kimse yadsıyamaz. Dünyada yapılmış olan iyi her şeyin ardında yüzde elli kadın, yüzde elli de erkek beyninin olduğunu, dikkatli bakarsak görürüz. Özellikle de sanatın üst sınırlarını zorlayan yapıtlarda, kadınsı ve erkeksi çizgilerin uyum içinde buluşturulduğu aşikar. Toplumda başarılı olmak isteyen her erkek, bir noktadan sonra kadın gibi düşünebilme yeteneğine sahip olmalı. Tabi her kadın da erkek düşüncesine sahip olmalı ki yaptıkları onların dünyasında da bir değer taşısın. Biraz kadınsı düşünceye sahip olmayan bir erkeğin ve biraz erkeksi düşünceye sahip olmayan bir kadının iyi işler yapabilmesi, önünün açılabilmesi mümkün değil. Malum, vitrine konulduğunda alıcı olanların bir kısmı kadın, bir kısmı da erkek.
n
n Teknoloji çılgınlığının ve bağımlılığının bir salgın gibi yayıldığı, her bilginin doğruymuş gibi farz edilip internetten edinildiği günümüzde, kapanmış gibi görünen kadın ve erkek arasındaki mesafe botokslarla, magazinle, evlilik programlarıyla, güzellik yarışmalarıyla bir hayli açılıyor. Kadın daha bir edilginleştirilirken, daha bir nesne haline getiriliyor. Gücü ve parayı elinde bulunduran erkekler tarafından adeta yarıştırılıyor. Dünya ekonomisinin pay ayırdığı üçüncü yatırım sahası güzellik… Üstelik de insan biyolojisini tamamen dışlayan ölçütlere sahip bir estetik anlayışı hakim. Yani biz savaşıyoruz, gereksiz teknolojik ürünlere ulaşmak için elimizde avucumuzda ne varsa harcıyoruz, güzelleşmek için birbirimizi parçalıyoruz. Dünyada bütün olup biten bundan ibaret.
n
n Eskiden kızarak anlatırdım, şimdi ise dünyamıza acımaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Ne zaman kadın ve erkek arasındaki bu kargaşa ortadan kalkacak, biricik evimiz olan yeryüzünü yaşanabilecek bir yer haline getirmek için tüm kadınlar ve tüm erkekler güçbirliği yapacağız? Kadınlar, ellerinden moda dergilerini, makyaj ürünleri kataloglarını bırakıp tüm şefkatleriyle, gittikçe zorlaşan yaşam koşullarını ne zaman yumuşatmaya başlayacaklar?
n
n Erkekler, eşsiz koruma içgüdüleriyle yok edilen doğaya kendilerini ne zaman siper edecekler? Ciddi ciddi kurultaylar toplansa diyorum. Kadın ve erkek zekasının farklılığından kaynaklanan zenginliğe değinilse. Sonra da bir iş bölümü yapılsa. Ne güzel olur. İnkar etmekle bir yere varamayacağımız kesin. Ya da bir tarafın diğer tarafı hükmü altına alma çabalarının boş olduğu.
n
n Birileri çıksa ve ortayı bulsa artık.
n
n
n
n
n
n
n
n ULTREYA…
n
n
n
order abortion pill abortion pill where can i buy abortion pills