n

n
n Yetenekli gençleri, ellerinden tutup ait oldukları yerlere götürmek istiyorum. Vakti zamanında bana da bunu yapabilen çıktığı ve bulunduğum noktayı onlara borçlu olduğum için ahde vefa olarak görüyorum. Gerçi henüz öğrencilik dönemimi geride bırakmadım. Tanımadığım bir sürü dünyayı düşündükçe heyecanlanıyorum. Mezarımın başına bir adım kala bu heyecanımı kaybetmem umarım. Öğrenme heyecanımı başkalarına aşılamak da en büyük arzum. Bunun için de hangi konuda olursa olsun genç bir zihnin başka zihinlerden farklı renkte çiçek açtığını görünce, bir anlığına da olsa üzerine gölge olmak istiyorum. Bu dünyanın eziciliğinden, yılmışlığından, kahrediciliğinden yaprakları yanmasın diye. Bütün dünyanın okul olduğunu farz eden yüreğim, hiçbir öğretme fırsatını kaçırmak istemiyor. Çoğu zaman kullanırken imtina ettiğim teknoloji bana yardım ediyor. Face, msn… başka başka kanallar… Hem çocuklara yardım etmenin gururunu, hem de bunları doğru kullanan sayılı insanlardan olabilmenin onurunu yaşıyorum bu paylaşımlar esnasında. Bu konuda hiç mütevazı olamayacağım. Belki de böyle bir okul kurmalıyız hep birlikte. Malum, gençliğin durumu ortada, gittikçe yozlaşıyorlar. Rast gele bataklıklara önce kolunu sonra bütün benliğini kaptıran çocuklarımızı artık çekip çıkaramıyoruz düştükleri pisliğin içinden.
n
n Birileri, onların yanlarında olduğunu hissettirmeli bu kayboluş anlarında. Az buz birileri değil, onları anlayan ve cidden arkalarından itici güç olacak birileri. Bunun yanında ciddiye alabilecekleri, donanımına güvenebilecekleri tecrübeli insanlar.
n
n Dışarıda bilgiden yoksun, nerede olduğunu bilmeden ve nereye gittiğinin farkında olmadan kendine yol açmaya çalışan bir nesil var. Yaşadığı yozluğu hayat, büyüsüne kapılıp peşinden koştuklarını hedefleri sanıyorlar. Tanzimat’taki yanlış batılılaşma gibi gençliğimizi bir Amerikanlaşmanın girdabına kaptırmak üzereyiz. Oturaklı, ağır, düşünen, sorumluluk sahibi, bilgili bir insan olmayı pek demode buluyorlar. Belden aşağı Amerikan tarzı espriler öyle pat diye dillerinden dökülüveriyor. Nezaket mezaket hak getire zaten. Onlara normal gelen sohbetleri duyduğunuzda kulaklarınıza inanamıyorsunuz. Zaten klişe ifadelerle iletişim kuruyorlar. Sakıncalı olan, sakıncalı değilmiş gibi geliyor. “oha”nın heyecan ünlemi olduğunu sanıyor; “benzi atmak” ifadesinin karşısına kendini yakmak anlamını koyabiliyorlar. Yaşadıkları bu karmaşanın içinde bocalayan bu çocuklara tüm bunların yanlışlığını anlatabilecek bir dil, bir yol bulamıyorsunuz. En kötüsü de gençlerimizin saygıyla dinleme alışkanlıklarını kaybetmesi. Sabun gibi eriyip gidiyorlar gözlerimizin önünde. Tablonun bu kadar kötü olduğunu düşünmüyorsunuz değil mi? Çünkü kendi çocuklarınızın bunları yapabildiğine inanasınız gelmiyor. Bugün Avrupa ve Amerika’nın başındaki en büyük bela, çocuklarının tahmin edilmez ikinci bir hayat yaşamaları. Evde başka, okulda başka, sokakta başka… Ne yazık ki bu durum bizim gençliğimize de bulaştı. Bizim çocuklarımız da ailelerinden gizli hayatlar yaşamaya başladı. Aileler, eroin bağımlısı olan, bir çift ayakkabı için fuhuş yapan çocuklarının davranışlarını göremeyebiliyorlar. Başka örnekler vermek istemiyorum. Kabul, bunlar uç örnekler. Ama sanıyor musunuz hepimizin çocuğuna bir parça bulaşmadı? Merak edenler çocuklarının cep telefonlarını şöyle bir karıştırsın. Face, msn ve hatta Ask fm’de çocuklarının neler saçmaladığını bir kontrol etsinler. Çocuklarının paylaştıkları videolara ve yazdıkları küfürlere bir baksınlar. Eminim büyük bir çoğunluk en az benim kadar dehşete kapılacaktır.
n
n İlk yapılacak şey geleceğimizin umudu çocuklarımızı kontrol altına almak. Onların yeteneklerini desteklemek ve bilgi düzeyini artırmak. Bunun için hiçbir fırsatı kaçırmamamız gerekir. Çocuklarımızı, yeterli ilgiyi göstererek kurtarabiliriz diye düşünüyorum. Ama herkes önce kendi mıntıkasını temizlemeli. Şöyle bir kafamızı kaldıralım, kendi çocuklarımız, yakınlarımızın çocukları neler yapıyorlar. Görmek için bakalım lütfen.
n
n
n
n
n
n ULTREYA….
n