Kuraklık ve su kıtlığı, dünya genelinde giderek derinleşen çevresel sorunlar arasında yer alıyor. Bu probleme çözüm bulmak adına sürdürülen bilimsel çalışmalar her geçen gün yeni bir aşamaya taşınıyor. Son olarak, ABD merkezli Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) bünyesindeki uzmanlar, su kaynaklarına erişimin zor olduğu bölgeler için umut vadedebilecek nitelikte bir cihaz geliştirdiklerini duyurdu. Üstelik bu yenilikçi sistemin çalışması için ne enerjiye ne de filtre sistemlerine ihtiyaç duyuluyor.
MIT’den Güç ve Filtre Gerektirmeyen Devrimsel Su Cihazı
MIT’de görev yapan bilim insanları tarafından geliştirilen bu yeni sistem, doğrudan havadaki nemi toplayarak içme suyu elde ediyor. Cihazın en dikkat çekici özelliklerinden biri, boyutunun oldukça kompakt olması ve herhangi bir dış enerji kaynağına bağımlı olmadan çalışabilmesi. Bu yenilikçi çalışmanın detayları, kısa süre önce saygın bilimsel yayınlardan biri olan Nature Water dergisinde yayımlandı.
Cihazın merkezinde yer alan sistem, dikey olarak konumlandırılmış hidrojel panelleri kullanarak havadaki su buharını pasif şekilde emiyor. Her ne kadar hidrojel kullanımı bu alanda daha önce de denenmiş olsa da, MIT ekibi bu materyali daha etkili biçimde kullanarak önceki prototiplerde yaşanan verimlilik sorunlarını aşmayı başardı.
Baloncuk Yapısıyla Geniş Yüzey Alanı ve Yüksek Verim
Hidrojellerin, suyu emdiğinde baloncuk görünümlü bir naylon dokusunu andıracak şekilde biçimlendirildiği belirtiliyor. Bu kubbemsi yapı sayesinde yüzey alanı artırılıyor ve daha fazla su buharı çekilebiliyor. Sistemin çevresi ise özel bir polimer filmle kaplı cam katmanla desteklenmiş durumda. Dış görünüş olarak, cihazın küçük pencere şekline benzetildiği aktarılıyor.
Çöl Koşullarında Gerçekleştirilen Başarılı Deneme
Yeni cihazın saha testleri, 2023 yılının Kasım ayında, suya erişimin sınırlı olduğu Kaliforniya’nın çöl benzeri bir bölgesinde yapıldı. Deneme sonuçlarına göre sistem, günde 57 ila 161,5 mililitre arasında içilebilir su üretebiliyor. Bu sonuç, en zorlu iklim koşullarında bile herhangi bir enerji veya filtre desteği olmadan su temin edilebileceğini kanıtlamış oldu.
Araştırmacılar, ilerleyen dönemlerde bu teknolojinin daha büyük kapasiteye sahip versiyonlarını geliştirerek su krizi yaşayan bölgelere yerleştirmeyi planlıyor. Böylelikle, küresel ölçekte giderek artan susuzluk sorununa sürdürülebilir bir çözüm sağlanması hedefleniyor.